16
Yorum
47
Beğeni
0,0
Puan
3410
Okunma

Nejat İşler’e
I
öyle gülmeli
ağzına kocaman gelmeli gülüş
hani sıfır beden birinin, elli dört beden paltoyu sırtlanması gibi
hani kaybolmalı bir yüz
kulaç atmalı gamzeler, manolyalar ekili bir denizde
hani
taşmalı gözlerindeki şiir
avuç açmalı kuyruğunda yıldızlar takılı harflere
sonra ay ışığı doldurup kadehlere
bir resim çizmeli,
tanımadığın bir ülkenin tuvaline
parmaklarım boya içinde
gökkuşağı atkılı, yediveren çiçekli
...ama ben resimden hiç anlamam ki
hiç
anlamam...
II
ne zaman yüzünü göreceğim Nejat
hadi bir fotoğraf çektir
dökülsün ağzından bir nehir
boğulayım gülüşünde.yemyeşil
yakışıyor sana gülmek
ve kulağına küpe
o baş aşağı çeviren bakışlar gözlerine
ne yapsan laf oldu yaradanına kurban olduğum
ciğeri bitmiş dedi ciğersiz herifler
ve de dokunamadığı ciğere mundar diyen evde kalmış kediler
hem yakışıyor sana Galata’ya karşı içmek
ben içemem Nejat
inan çiçek pasajının önünden geçsem kafayı bulurum
hele bir de kırıyorsa Kirkor kemanın belini
gözümün yaşından vurulurum
kıskanıyorlar seni Nejat
çekemiyorlar
içleri fesat, ille bir puştluk arıyorlar
elbet bir gün konuşan aynalar da icat edilir
kulaklarına pamuk tıkadılar mı
sesleri de kesilir
hadi gel artık
ya da bir resim çektir
sırtında deniz
yanağında begonvil
bugün ne yazıyorsam Nejat -gülüşüne dair-
gel artık Nejat
şöyle bir gülüver, uçuşsun göz altıma tünemiş mor güvercinler
hüznümün şehrine panayırlar kurulsun
ve bir daha apansız gidipte üzme
-bu ilk ve son olsun-
de_soulmate