2
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
2204
Okunma

kitaplarımı üst üste koyup
adanmışlık hikayelerimin çatısına merdiven yapıyorum
kalbimi hiçe sayan bir ağrı ustası
balyoz balyoz parçalıyor içimdeki inadı
çatılardan bakıyorum savrulan sayfalara
herkes payına düşeni alıyorda
önsözünden yaralı bir ömür kalıyor bana
onca koşullu ağrı penceresi
sistemin zindanlarından gözlerime açılırken
ölü sayıcıların karnından yükselen kahkahaya aldırmadan
bilinç altımı inatla CaN’lı tutuyorum
gündem , afilli orospuların
tükürdüğü sakız gibi yapışıyor ayağıma
bırakın koşmayı
adım bile atmak istemiyorum
sonra sen çıkıyorsun karşıma
deliliğin sınırı yokya
aklımı seninle kaçırıyorum
bulutlar altında kalmış yüzüne
maviyle yoğrulmuş şiirler üflüyorum
istiareye yatan insanların görebileceği
bir köprünün iki ucunda duran insanlar görüyorum
üzerlerine düşen renklerin arasında kalıyorsun
sol omzunun altındaki maviden tanıyorum
herkes en az bire kere rüya görmüştür
bense hergün sana uyanıyorum
topladığı maviyle ses veriyor gülen yüzün
bu kez gitmek yok diyorum
herkes kendi acısını içinde kilitliyor
yüzünün hüzünlü manzarası karşısında
günümü gözlerinin rengine batırıp
parmaklarıma bulaşan kimsesizlikle
bütün suskun renkleri birbirine karıştırıp
kavgam adını verdiğim çığlığımı
fırça gibi atıyorum hayatın tuvaline
çığlığıma mavi bir kuş konmuş gibi
keşvettiğim bütün kayalıklardan
yankı yankı duyuyorum adını
adın ırmak ferahlığı
önsözünü gözlerine yazdığım son kitabın
gözünden kalbine akması gibi
oku ve denizine k’at beni
Arzen ATA
5.0
100% (15)