6
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1504
Okunma

her kafadan bir ses
kendince bir şey konuşur herkes
hemen kendi yanı başındakilere
bir şey sormaya başlarlar
hemen her keresinde
sekize bölüp bir dikdörtgeni
yanına bir parça daha eklerler
dokuz haneye "kedi eti yedi"
yazmanızı isterler,
olmadı bu defa da onbeş kibrit çöpüyle
beş kareden, dördü bir arada
onlara yapışık diğeride
“-üç çöp alacaksın eline
sadece üç kare kalacak”mış geriye
ya da durduk yerde başka bir konu
bir başkasına enteresan gelen durumu
o da başkalarına aktarmak ister kendisi anlamasa da
“-hinci sana bi mesel de ben deyiviren”
önce, sadece yanındakine anlatmaya çalışır
diğerleri kulak kabartır
yeniden anlatılır
en sonuncu da bir daha anlattırır
artık herkes meseleyi kavramıştır.
“-hinci size bi mesel de ben deyiviren
zengin bi adam biğün düşünmüş
“yarın ben ölsem meresemin başında
bunnar birbirlerine ğirer
nası etmeli de, gardaş gavgası olmasın”
köyün ileri ğeleni meseleyi çözmüş”
“-gün gelmiş adam ölmüş,
iki çocuğu var
ehtiyar mallarını öyle üleştirmiş ki
evlatlarının hiş biri
“haksızlık oldu” dememiş
herkeş hakkına ızarı olmuş
emme nasıl?”
ileri-geri bir sürü çözüm üretilir
soruyu soran her cevaba “ı-ıh” der de
başka bir şey demez
“-peki sen biliyon mu”
“-helbet”
“-peki kendin mi buldun cevabı”
“-tabii”
“-yok len valla senin gafan o ğadak çalışmaz
birinden duymuşsundur”
.
5.0
100% (6)