19
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1929
Okunma

Kim alabilir yüreğimden ırmak coşkusundaki duyguları
Ben ki zifiri karanlıkların koynunda sevdam ile emzirmişim canımı
Uykusuz gecelerin sabaha eren şafaklarında umutlar
Yıldızlar misali dökülmüş saçlarıma
Ben ki; kavlikarar eylemişim iki cihanda gönül gönüle
Gözlerime dikilen yaban bakışları gözardı etmişim mahşere dek
Hasret türküleri katığı olmuş düşlerimin
Yudum yudum içmişim aşkın şerbetini yâr yüreğinden
Kim silebilir zihnimin mahreminden aşkımdaki saflığı
Kim söndürebilir
Kışın zemherisinde yüreğime doğan güneşimi
Vuslatı gasp edilmiş bir sevdanın esaretindeyken
Mahşerdeki kavuşmanın hazzı dolaşır dimağımın her zerresinde
Varsın teni tenimde olmasın yüreği yüreğime pervane yâr
Hasret türküleri derman olacak yine dağlar ardından bakan sevdama
Yine ben ona
O bana sevdalıca sarılacağız düşlerin en kuytusunda
Ne çıkar?
Kaplasın kara bulutlar maviliklerini hayallerimin
Ay doğacak yeniden ufkuna gönlümün umarsız demlerinde
Yıldızlar düşecek avuçlarıma bir bir
Gökten yağan muştular gibi
Varsın çok uzaklardan gülsün başımda dolanan talihim
Şafak sökerken, paramparça edeceğim hicran esaretini
Ve güneş busesini konduracak gözlerime
Gecenin karanlığa elveda dediği zamanda…
5.0
100% (30)