12
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
2325
Okunma

elif ilmekli
beni beklediysen
mavi sulara boyalı gökte
suretine gri bulutlarla merhaba sevgili
avucumun kentinde
daha çocuklar büyüyor
sokak ışıklarının gölgesinde
berduş şarkılar mırıldanıyor rüzgar
nedensiz
öylesine acı bir lezzet gece
ve ayak sesleri karanlığın
dalgın duvar diplerine dağılıyor
özümseme diyebildiğim
başımın seherinden
yüreğimin kırsalına düşen
saçlarının dalgalı deniz siyahlığı
gözlerinin yıldız doğurması
ellerinin kalp benzetmesi vaktimin düşkün ışıması
dağ büyütüyorum
eteklerine terinden topladığım kardelenleri
hiç hesapsızca dağılacağı güne zapt ediyorum
dağ özlüyorum
daha hiç dokunmadığım teninin yol şeritlerine
ve soluma düşen yolculuk yeşili
ve sağıma renk toprak kokusu
seni anlatıyorum
dağ hayali direnç sayıklaması düşlere
arındım
aşkına gelene kadar kirlendiğim zamandan
küstüğüm umutları seviyorum kedi seslerinde
bas bas bağıran bir şarkının
ortasından geçen notalar yağmurunu keşfediyorum
arındım
kendimde var ettiğim yalnızlıktan
elimi yüzümü yıkadığım gülümseyişin
ıhlamur ağacının gölgesinde nasılda aklandı
uğruna düşler buğulanınca hayatın penceresinde
ahşap bir bağışlanma oldu kirpik tuzların
ve kırmızı akıyor nisan
gün ağarması cümleler
baharın tam ortasında açık hava tiyatrosu
ve uçuşan kelebeklerin
ömrüne değen güzelliği aşk
rüyama saklan
düşlerimin sıcak yatağında uzan
beklendiğinden önce
vuslatın arkası
birdenbire koşan bir atın sırrında
elif yırtılırsa
eğilmiş dalların erik çoğalmasında
patlar gökyüzünün kara mintanı
ortadan ayrılır sevda hazırlığı
daha çok özlediğim
daha fazla çığlık estiğim bir vakte
usulca serilir liman eskiliği
ve uygun bir kentin
çarpışma noktasında
kitabın rakamsız sayfasından
takvimden koparılıp
ince bir kavuşma olarak
koyulduğu yerden
düşer saatin bir buçuğu
sesine taradığım
en yumuşak kelimeleri
ağzımın mevsiminden
dilinin uçurumuna yolculadım
yavaşça doğrul kayıp kentin ruj lekesinde
birazdan aşkın
üzerine göçen
yağmur tarlalarıyla geleceğim
ütopya duruşlu
sevdanın kainatında karşıla beni...!
elife yüzyıllık kaçaklıkla...