Gök kuşağı öperken bizi dudaktan

Güller goncalar içinde
erguvanımsı bir sevdanın dilinde
öylesine sev beni aşk/ım
ellerinde
an/da kalayım
solmasın gül,ölmesin erguvan

mis kokarken sümbülün moru pembesi
çıkmışken kalpler
aşk/ta
dünya,evren turuna


kızıl akşam üzeri meşki sunmakta
lâl bir kadehte sözler
gözlerin aşk dansı
bir hercai menekşe doğmakdan
kıvranırken sancıların en derininde
su yangını..
ateş/i yakan


guruba vururken mor mührünü gece
lila elleri tarayan saçlarımı

göz kırpar gibi kubbeye asılı

her birinde bir göz ağlar

düşse de yerlere jaleler
bilirim kirpiklerin toplar
kader bu ağlamaksa
yazılan

naciz bir kulsun
ne gelir elden.....

zamansız zamanların can alıcı kılıcı

sallanırken başlar üzerinde

gün devirirken kendini hüzünlü amansıza

diller şiir okur
eller şiir dokur

ne gam ne de keder

sat anasını dünyanın

an bu an

sonrasında adı mazi

gerek yok niyazlara

istesende ne olacak

sahnede bir artissin(akristsin)

rolünü repliksiz oynayan...


........................................................EMA


02-04-2014...İstanbul...