27
Yorum
51
Beğeni
0,0
Puan
3382
Okunma

çokluğun yanında çoğalmak değil marifet
Marifet
Yokluğun koynunda çoğalmaktır
Göğsümü daraltan her şeyden
azat et beni
yaşadığım dünden
unutamadığım bu günden
azat et içinden
ne zaman karanlık çökse hücreme
hüznün koynuna serilir yalnızlığım
üşüyen yanlarımın öyküsünü yazar kalemim
bu gün de yazasım geldi geldide
söz gümüş sukut altın dediler
sukutuma sakladım suskularımı
bilirmisin
seni sevmenin zamansızlığı yoktur zamanda
zamanın sınırsızlığı gibi
aynalara gösterilmeyen bir yüz,
yüze söylenmeyen bir söz vardır hep
ve bilirmisin
ölüm kayıp değildir aslında
kayıp yaşarken yüreğindeki ölenlerdir sevgili
gün döndü geceye
carmıha gerilir senli yanlarım yine
Kaç mezar kazılırki bir ölüye…
Kaç yaşam bir ölümdürki diriye
oysa
Dünya bir hayat öpücügü kadar anlamlı ve güzel olabilirdi
Eksenindeki acıları teğet geçseydi eğer
Dün köklerimi sıvazlayan ellerin
Bu gün neden dallarımı kırar bilemedim
seni tanımadan önce yalnızlığımı çok severdim
Şimdi daha bi çok seviyorum galiba
Günler neden bu kadar uzun
yıllar asır gelir insana
Bilirmisin zordur bu yolda tek başına yürümek
Bunu en iyi sendeleyip düşenler bilir
Yinede
Ne zaman seni düşünsem
Küstürürüm koynumdaki nikahlı yalnızlığımı
Gülerken ağlamanın halleri vardır
İçimi acıtma
Yüreğimi kanatma
Ama yinede uzağımda durma gibi
Giden sendin kalan bendim
Kalan yanlarınıda götürseydin keşke
Can Cezayir AYDEMİR