38
Yorum
74
Beğeni
5,0
Puan
4100
Okunma


senin basamakların vardı hayat
yüksek basamakların
çık çık bitmeyen
uzun mu uzun
o basamakları saç örgüsüne benzetirdim
saçın en tepesinden
en ucuna doğru örülen
zürafa adında upuzun saç örgüsüne benzeyen
parmaklar değip örüldükçe
içinden hayatların geçip gittiği, sıra sıra
örgüye tutunup ta inenlerden sanmayın aşağılara
basamaklara basa basa çıkar giderdik yukarılara
bir sağdan, bir soldan
bir de ortadan
kimselere görünmeden
dik ve sessiz yoldan
nasıl da unuttum
bir de kenarında
kısıkça bir lâmba yanardı ya
bizleri bekleyen tepelerde bir yerlerde hayat
hatırlarım, hayal bile olsa
o parmaklar ne zaman örgüye başlasa
bekle... derdi
...şimdi bitecek...
gülerdim, neden güldüğümü bir anlasaydı
hayat biter miydi ki,
ben her örgüde bir basamak çıkardım
tutun der ara sıra yüzüme bakarak
...ayağın kayarsa, düşersin...
koskocamandı hayat
bir trabzan yapmamıştı yapan
yine de hayatın içinde arkama bakar
yaslanırdım
...iyi tutun...
hayat, örgü mü ki?
bir sağdan, bir soldan, bir de ortadan
çık çık, yolu bitmeyen
insan hep hayata tutunuyor
insana tutunmayı hayat hiç akıl edemedi mi
ya insansız yaşarsa neye yarar ki bir saç örgüsü
...ve hoş bulduk hayat...
geldik ve gördük... bil ki, küskünüz sana
diyeceğimiz o ki
diyeceğin bir şey yoksa
iniyoruz aşağılara
...saçı zürafa örgülü kadınları mı sordun?...
senin o saçları örgülü kadınlar var ya
saçlarıyla beraber çoktan göçüp gittiler
hem de zürafanın ne olduğunu bile bilmeden
saçlarını aynı model ördürdüler beyazların içine öyle gittiler
bir de sandukalarından siyah toka alıp taktılar hepsi o kadar
biliyor musun hayat
şimdi arkama bakıyorum
şöyle telaşa kapılıp
...iyi tutun, ayağın kayarsa düşebilirsin...
diyecek hiç kimse yok
herkes başka telaşlar içinde
herkes bozuk demir peşinde
yani hayat, ne diyeyim ki sana
geldik gördük dedik ya
ikinizde düğüm düğüm ha örgü, ha sen
5.0
100% (66)