8
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1864
Okunma
Özlemin büyüklüğü
Gidenin ardından yakılan mendiller kadardır
Gönüllü teslimiyettir
Kirpiğimizden inen damlalar
Bir bakıma fetrettir
En sığ inleyişimizdir bu
Köz üstüne düşen her yaş
Sînimiz üzre değen dingin bir bekleyiştir
Kalp sızısı
Ve dil yarası aşktan aldığımız hatıralar
Yol uzun
Düşmekte var kalkmakta bu uğurda
Düştüğün yerde kalmakta
Sanma ki ay ışığı hep geceyi aydınlatacak
Kimi zaman
Hatta en çokta sabahın bağrını yakacak
Sırf bu yüzden belki de
Kızılırmak rengini s’aklayacak
Vedanın kapısı aralandığında
İncinmişliğin hıçkırığını tutmak zordur
Giderken kalır insan
Dahası kaldığı yerler ağlar ardından
Ucu sökük bir kalp hırkasıdır giydiğimiz
Yarısı yamalı
Yarısı yaralı
Sıla ağıdında gurbet türküsüdür bu bir bakıma
Aynı yorgan altında susuzluğumuza değen titremedir
Avuç içi yangısıdır
İnce bir çizgidir yardan düşerken
Dileriz ki yâr tutsun ellerimizden
H’içim yanıyor
İstemez miydim ben de
Ellerimde zeytin dallarıyla uzanayım dizlerine
Avlumda hep çocuk çığlıklarıyla tutayım
Özgürlüğün iplerini
İstemez miydim
Sarı saçlarımı bağlayayım deli gönlüne
Sevdaya ortak olmaz
Unutma
Aşka şirk koşulmaz
Hep yek gelmeli
Çığ altından masumiyeti tutup kaldırırken ellerin
Bir gün kanatlarımız sarıldığında
Yeniden ereceğiz gök yüzüne
Sana söz
Ellerimizle su taşıyacağız
Eylül’ün bağrına
Ve mutlaka öldüğümüz yerde var olacağız
11.03.2014 / BİR GECE YARI(A)SI