Bir gün çalarsa kapın
Olur, olmaz saatte ansızın
Uykulu gözlerle
Beni görürsen karşında
Sakın şaşırma…

Döneceğim demiştim giderken
Geldim yine kapına
Aç gözlerini
Kollarına al, sar sarmala beni
Bitsin bu ayrılık
Yeniden başlayalım bıraktığımız yerden
Henüz vakit varken…

Ben senden hiç gitmemiştim
Sadece ara vermiştik.
Söylemiştim sana, bak döndüm işte!
Hadi kaldığımız yerden yeniden başlayalım
Bitsin özlemler ayrılıklar…


Hazan mevsimiydi
Mecburi ayrılığın adı
Eylül yaprakları gibi
Ayrılık rüzgârlarıyla
Dökülüp savrulmuştuk bilinmeyenlere…
Hala aklımda unutmadım o günü
Saklamıştın gözyaşlarını
Oysa farkındaydım
Sel olmuştu yağan yağmurlara karışıp…

Çıkmıyordu sanki sesin.
Avaz avaz çığlıkların karışmıştı
Esen rüzgârların uğultusuna
Feryadı figan ediyordun sebepsiz ayrılıklara
Lanet sözcükleri dökülüyordu çatlak dudaklarından…



Sabret!
Sabret sağanak yağmurların ardından gökkuşağı çıkar
Zifiri karanlıklar elbet yerini güneşe bırakır
Bekle beni
Elbet bir gün döneceğim demiştim.
Yüreğimizde ki fırtınalar sustu
Sağanak yağmurlar dindi bak
Aç kollarını aç, sana geldim…


Sus… Sus ağlama artık
Aç gözlerini, gözyaşların dinsin
Sevdamızda bir daha ayrılık olmasın
Doğsun ufkumuzda mutluluk güneşi
Acı, keder
Hazan, hüzün
Hasret, gurbet yaşanmasın
Haydi, durma geç olmadan yeniden başlayalım
Henüz vakit varken…


Ara sıra kavga edelim
Tuzu biberi olsun mutluluğumuzun
Boş vermişliğe, rahatlığa bırakmayalım sevdamızı
Zamanla kaybolurmuş sevgiler derler
Fırsat vermeyelim yeni ayrılıklara…


Boğazını sıkalım hasretin, gurbetin
Ciğerini sökelim özlemlerin
Hadi gel sarmaş dolaş olalım
Sadece gözlerime bak
Görürsün orada kendini
Yakamaz canımı hiçbir şey sen yanımdayken…

İnan tenime yabancı eller değmedi yokluğunda
Bak yazdığım şiirlerde de
Senden başka sen varsın her dizede
Hayalimde, düşümde her an’ımda!
Avuçlarıma aldım hayalini
Yokluğunda seni seninle aldattım sadece…



//Gün gelir sen de ağlarsın, işte o zaman sen de beni benimle aldatarak, özlemin ne demek olduğunu anlarsın.//


Mustafa KARAAHMETOĞLU
20.02.2014