8
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
3049
Okunma

lâl geceler ertesi sığındığım sabahlar
ömrümün yitiğini yüzüme çarpar durur
daraldıkça yüreğim arttıkça ahuvahlar
tutunduğum dalların kökü içimde kurur
ve düşerken denize düş ülkemin yıldızı
ölüm siner üstüme boğulan ben olurum
umuda sırt dönerken ruhumu saran sızı
mahşerin ortasına yığılan ben olurum
bilmem ki dar vakitte düştüğüm hangi çukur
hangi kanlı coğrafya düşer aklıma her an
bilmem ki hangi cumhur sayarken beni kusur
doğurganlık, dişilik ve can edilir talan
ki yararı da olmaz derdime hiçbir kulun
“kadın hakları…” derken, anlattığı masallar
hem yormasın kendini boş yere duygusallar(!)
kendine düşman iken eteği bile dulun
gecenin bir yarısı yaman acıyor canım
dönüşüyor dört duvar azman bir yaratığa
kekeleyip duruyor yatağımla yorganım
gözlerimdeki hüzün sarıldıkça yastığa
içimdeki tufanla çırpınıp duruyorum
gece denen cinnetin dişleri arasında
son bir umut, kalbimi, bir düşe kuruyorum
bir ışık arıyorum bahtımın karasında
lakin artık vakit geç; küle dönmüşse ateş
aşk ancak yüreğimde oturan bir ahrazdır
ikindi sonraları ısıtmıyorsa güneş
bana her günüm gece, her mevsimim ayazdır
ve artık her bir yere bir sus götürüyorum
tıkayarak içime yalnızlığımı dürüp
dönerken de ruhumu yere çöktürüyorum
intihar ediyorum namluya tütün sürüp
oysaki iç dünyama düşerken ilk çığlığım
böylesi hüzünleri hesaba katmamıştım
ne aklımda kötü gün, ne de vardı açlığım
hiç hayali bir aşka sarılıp yatmamıştım
ne var ki habersizdim ataerkil bir gücün
çökük omuzlarımın üstüne bindiğinden
ne var ki habersizdim diyar diyar bir göçün
ömrümü yormak için kinle bilendiğinden
sığınsaydım bir aşka hüzne gölge düşerdi
sona ererdi belki upuzun suskunluğum
ne sol yanım acırdı ne derdim depreşirdi
doğardı gün yüzüme, yiterdi solgunluğum
çünkü ancak bir aşktır bunca zulüm üstüne
yüreğime baharı sevgiyle nakşedecek
çünkü ancak bir aşktır bunca elem üstüne
gönül rahatlığını ömrüme bahşedecek
artık gözlerim yerde; solunmak istiyorum
susturup çığlıkları gece denen cinnette
sırt dönüp karanlığa bulunmak istiyorum
gözlerimi diktiğim huzur denen cennette
gözlerim ki yürüyor hep baba ocağına
yetimliğim ve bir de, akla düşünce duvak
gözlerim ki yürüyor ömrün buzul çağına
ürperiyor yüreğim buz kesiyor el ayak
artık gözlerim yerde; ey umut, avut beni!
koy başımı dizine, sıyrılayım kederden
girdaba düşüyorum, az uzan da, tut beni!
içime bir bahar sal yenik düştüğüm yerden
ve bir buse kondurup alnımın çizgisine
maviş maviş çiçekler bırak avuçlarıma
yor beni mutlulukla yatır aşk ezgisine
dökülsün samanyolu ak düşen saçlarıma
Saadet Ün - 07.03.2014
5.0
100% (8)