1
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1262
Okunma
karşı koğuşta bir hükümlü
geçmişe uzanan mektuplar gibi yalnızlığı
posta puluna yapışan kaderi
içe dönük
aynı kaderi paylaşan posta puluyum ben
adresi yalnızlığının öteki yüzü
yalnızlığı lal mektuplar kadar yakıcı
ruhunda ise binlerce pranga
karşı koğuşta bir hükümlü
duvar dibine sinmiş isli kaderi
yirmili yaşlarda genç kız kadar çekici
sarmal bulmaca gibi çözümsüz görünen
aslında yalın sade bir o kadar ışıltılı
ve özlenen o son mektupta o son satırım ben
içsel içe dönük sen ve ben
öyle gel ki bana yalnızlığımın lal mektupları kadar
ben okurum
sessizliğini yaz ben duyarım
yalnızlığını yaz ben görürüm
sevdanı yaz martı olur pencerene konarım
şimdi nerede o eski mektuplar diye soracaksın bana
belkide haklısın zamana yenik düşen pulum ben
ve sana ulaşamayan o eski mektup olsam adresi sen
ne şimdiki zamana ne de geçmişin yirmili yaşlarında ki ben değilim
ben karşı koğuşta bir hükümlü
sensiz geçen otuz yılın öfkesi yüreğimde
Mahmudiye Düzkaya
5.0
100% (9)