3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
947
Okunma
Yok edilmiş imkanların,
İnce zakkum goncası sancıların,
Ve yarınsız yarınların yanından geliyorum.
Heybemde sana dair daha önce hiç edilmemiş dualar.
Ve buz salkımı mavi hüzün tanesidir yanağımda yaşlar.
Bilmezsin;
Yaralanmış sıralı bir yeşil ağrısıdır öne eğen başımı,
Bir ihtiyar dal hışırtısıdır korkutan mezar taşlarımı.
Bırakırsan;
Ağartısında ziyanın,
Kefenlenir gecenin siyahtan tebessümleri.
Bilesin ki o an;
Ceplerimde kalır bir avuç utangaç çocuk gülüşleri.
Mağrur bir ahvalim kalmadı artık bilesin,
İncinen bir gül yaprağıdır hasretin.
Sararmış bir menekşe yaprağıdır susmaların,
İnsana nerden gelir bilmem ki yalnızlığa zehir kusmaların.
Ne okyanuslar ortasında yelkenlerim fora,
Ne dilimde intizara meyilli tümceler.
Ben sarmadayım kanatlarını kırlangıçların.
Sen taşımadasın yükünü ayrılıkların,
Olsun bakalım, olsun be gece kuşum.
Unutma ki ben yokluğunda varlığını bulmuşum!
Yok edilmiş imkanların,
İnce zakkum goncası sancıların,
Ve yarınsız yarınların yanından geliyorum.
Avuçlarımda nehirlerinden firar etmiş çakıl taşları.
Omuzumda abası hasret rüzgarlarının.
Oysa sana yürek mevsiminden avuç avuç baharlar getirmiştim.
Kelepçeliydi dalları yakamızdaki karanfillerin.
Ve biliyor musun hep sana çıkıyordu imkansız ihtimallerim.
Yok edilmiş imkanların,
İnce zakkum goncası sancıların,
Ve yarınsız yarınların yanından geliyorum.
Yüreğimde vakarı bir sevi kuşunun,
Var mı bir sonu;
Sevdanın önüne diktiğin yokuşun.
Dün gece kuşanıp atmaca bakışlarını, kurşun sıktım karanlıklara.
Ağladım biliyor musun sana dair tüm yaşanmışlıklara
Şimdi sana şikayetim var leyli;
Şikayetim var arttığında gece sancılarım.
Şikayetim var kuruduğunda göz yaşlarım.
Biliyorsun ki ben;
Yok edilmiş imkanların,
İnce zakkum goncası sancıların,
Ve yarınsız yarınların yanından geliyorum.
Azat et ne olur avucunda açan karanfilleri.
Artık sende hüküm giymesin bu aşkın imkansız ihtimalleri.
Engin Badem
-acemi şair-