6
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1643
Okunma

*
er ya da geç ,
biri alacak bu şiiri ...
kabuğu soyulmuş yaşamlar
nedensizliği gülümser gözler
kime neye gülümser
buğu’nun ardındakiler
gülümsediği varsayılmış
karmaşık bir yumak gibi var’lar
ne kadarı yok bilinmez ki
ne kadarı var
baygın kokusu cezbedici
dışına hevesli gözleri
içten dışa doğru
kabuk görünür hep görmezliğe
dıştan içe doğru
benzer mi kensine
içini göremediğinde
oysa hep benzer birbirine
görülen kabuğu hele devşirilmiş ise
bütün kuşlar aynıdır
ve tüm insanlar da
kendini benzer kılmak kabuksu görüntülerde
kimi kime benzetir ben bilmem
oysa ölü kuşlar cehennemidir dünya
ve ölü insanlar cenneti
kim özgür içsel şehirlerinde
"biz böyleyiz" der birileri
hem de "siz böylesiniz" derken
kimdir kendisine benzeyen
bir şiir bu gerçeği
yalnızca kendine söylemeli
" yok aslında birbirimizden farkımız , ama biz Osmanlı Bankasıyız "
kabullenişlerinden gelen
birbirine benzetilmiş kuşaklar
dış görünüşü
iç dünyası
düşünme öğretisi
bakmakla özdeş
algılayamama gerçeği
ve konuşma biçimleriyle
birbirinin tıpa tıp fotokopisi insanlar
denk geleni al bir de burdan yak
" hepimiz birimiz için "
kim için
süründüğünü de bilmeli
neden ve kimin için
Oysa
her şeyin
ve yaradılmış her birimizin de
bir farkımız olmalıydı
kendi yüzünü arayan bu şiir kadar da haklı biçimde
iç dünyaları giyinmeli
kendiyle süslenmeliydi
görünen alanlarımız
kabuklar örtü değil
sergisi olmalı ruhların
şiir aynada kendini görebilmeli
insanı giyinmeliydi dizelerinde
tüm anlamsızlıkları kendisiyle çarpıp
sonra toplumla katlayan
üç beş cilalı ambalaj malzemesiyle
birbirine benzemekten
çok daha anlamlı ve insanca biçimde ...
orada birisi var mı ?! ...
Mert YİĞİTCAN
15 . 02 . 2014
istanbul
5.0
100% (7)