Abim benim
Abollah’ım
Peri’n geldi işte
Kirli bezini değiştirdiğin
Uyurken üstünü örttüğün
Masallar anlattığın

Yanındayım, hemen yanıbaşında
Sana Şadbağ’ın serin rüzgarını
Meşe ağacımızın hışırtısını
Bir de kuş tüyü getirdim
Abollah’ım
Tavuskuşu tüyü
Hani üzerinde insan gözü olan
Yosun yeşili uzun,parlak tüy
Komşu köydeki çocuktan
Almıştın
Bedeli bir çift ayakkabı
Ve dikenlerden patlamış
Kanlı ayak tabanları olan
Yataktan uyandırıp
Parmaklarıma bırakmıştın
Yosun yeşili uzun ,parlak tüy

Abollah’ım
Hatırladın mı
El arabasında
Sırtımı sıcak göğsüne
Dayamıştım
Isınmıştım
Korunmuştum ayazdan
Abollah’ım
Sırdaşım,karındaşım,canım
En güzel yolcuktu o
Şadbağ’dan ta Kabil’e


Beraberiz şimdi
Abollah’ım
Altmış yıl girse de araya
Bırakmam seni bir daha
Sırdaşım,karındaşım, canım

Peri’n geldi işte
Tut elimi Abollah’ım
Sıcaklığın geçsin bana
Isınsın, cana gelsin
Altmış yıldır
Isınmayan parmaklarım.

(Ve Dağlar Yankılandı kitabından esinlenerek yazılmıştır)