((Bu memleketin ekmeğini yiyip,suyunu içen bebek katillerine)

Albenisi kaybolan gecenin gözü sulu
Sabrederek ufukta, güneşi bekliyorum.
Başım eğik titrerken sırtıma çekip çulu
Çakalların sesini deftere ekliyorum.
Sokaklarım karmaşa, tezgâhımda alev var
Gözü dönmüş hainler toprağıma zar atar.
Kuzuların gezdiği; yamaçlar kıvrım yılan
Sahipsiz mi sandınız; memleketi siz ulan!


Kaç badire atlattım, sayısı belli değil
Çelikten pençem ile avuçlarımda ezdim.
Ey kahpe soylu sana; kim veriyorsa meğil
Sinsice kurdukları niyetlerini sezdim.
Doyduğunuz kapıya, siz ihanet ettiniz
Oportünist batının sözlerine gittiniz.
Haçlının dostlarıdır, abdestsiz namaz kılan
Sahipsiz mi sandınız; memleketi siz ulan!


Boşa heves etmeyin; çelikleşip sineler
Son ocağım tüterken, bayrağım gökten inmez.
Vatan için toruna kına yakan nineler
Zalimin dolmuşuna, aldanaraktan binmez.
Aslımız belli bizim; Oğuzların nesliyiz
Beş vakit Allah diyen; hem de Bilâl sesliyiz.
Şeytana taş çıkartır dilinizdeki dolan;
Sahipsiz mi sandınız; memleketi siz ulan!


Derlerse ki; yılanlar şifa olacak, kanma
Bisküvi arasına, kaymaklısından tuzak.
Eşek arısınınki, Anzer değildir banma
Devasından vazgeçtim, tadı ballıktan uzak.
Akif’in nesli neslim, sesimiz gür çıkacak
İnançlı duruşumuz, engelleri yıkacak.
Adaletten ne anlar, imân güneşi solan;
Sahipsiz mi sandınız; memleketi siz ulan!


İsmail Süklüm



(Şiirime yorumlarıyla destek olan gönül dostlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım.)


26 OCAK 2013
KASTAMONU