0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1070
Okunma

Yine söz mülkü hilal gözlerine düştü
Hiç dayanır mı gözlerim halesine düştü
Sen bu cihan içre doğan bir güneşsin
En asil kıvılcımlara eş değersin
Gidişinle ruhuma setr çekti mağbedin
Gel kapımın eşiğine ne söyler garibin
Bazı zaman sam yeline tutulurum
Ani hıçkırıklarla dolu sevdam benim
Mum içinde söz tüter
Söz zamana yenik düşer
Dilimlenir örselenmiş kefen
Kağıtların makberinden...
Bir hazan-vari yaprak düşer saçlarına
Soluk-sıcak bebek beşiği kucağına
Ne kalır yana yana sabahından akşamına
Can verir döne döne baharından hazanına
Eritir şişeyi tavırların, sabır mevsiminde
Ol şişe ki cam mülkünden kopmuş demde
Sen sevgilim beni duyacaksın elbet
Gönül sabr et !
Ey yâr
Sırrımı el-aleme deme ol aşk diye sükût et !
Kara sevdanın adı ne zamandır aşk olmuş ?
Kırk yıllık mürekkep seninle sararıp solmuş...
5.0
100% (1)