25
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
2691
Okunma

bir ışık görüldü uzakta
bir kımıltı başladı
ferhat dağlarında
bir deprem oldu
ağaların konağında
eteklerimize değdi taşları
tahtına kurulmuşken köy ağası
koltuğu sallandı
açığa çıktı yuvadan kurt,uludu
çınladı dağlarda gerçeğin sesi
bir telâş başladı ağalarda,beylerde
tastamamken köşklerinde saltanat
yer yerinden oynadı
kılı kıpırdamadı onların
pişkindi suratları
yanlışlıkla oldu her şey
herkes memnundu yerinden
ışıl ışıldı sultanın yüzü, parmakları
salınarak gezerdi kat kat boyalı.
elleriyle iterlerdi yoksulu
bakarlardı tiksinerek
gösteriş için gittikleri afrika’daki çocuğun
değmezlerdi
sinek konan yüzüne
açıl susam açıl dedi
o kocaman ulu el
elleriyle araladı
karanlık mağaranın ağzını
içeride görüldü suç dolu sandık
para kasaları
ayakkabı kutularında dolarlar
hırsız var diye bağırdı halk
yakalandı bey çocukları
tekmelenmedi
halk çocukları gibi
çiğnenmedi
kolları bükülmedi
soyulmadı
itekleyerek sokulmadı
polis araçlarına
ama onlara da yapıldı,
erkenci baskın
halk indi aşağıya dağlardan
medya az konuştu az susturuldu
güldü oynadı penguenler
kazanı kaynadı dağların
fokur fokur
yok sayıldı akıl
böyle kuruldu dağların düzeni
suçsuz suçlunun yerini aldı
gerçek suçlular geçti sınırı
savcı suçlandı
hey dağlar!
yarılın artık
bir kefesinde terazinin
ağa var bey var
diğerinde hukuksuzluk!
3. 1. 2014 / Nazik Gülünay