0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1300
Okunma

Sarmaşık bir avuç suda
Kök salıp tutunur yaşama
Tırnaklarını kanatırcasına geçirip betona
Yirmi üç onbeş treni geçer
Yolcuları çeşit çeşit
Ol yazıcılar rivayet eyler
Sarmaşığın yaşama tutunuşu
Ferhat’ın Şirin’e aşkı gibidir der
Oysa yaşam bir reflekstir
İki göğsün arasında
Acısa da kafanda bir yerler
Sevdayı oyaya işlemek sabır işidir
Gözler durduğunda yürekle işlenir
Yüklenince sevda yüreğe
Sığmaz kalıbına
Damarda akan kan
Göğüste çarpan kalp
Sessizliğe durur böcekler bile
Rüzgar durulur
Ve dünyada sadece senle varolunur
Üç asker kaçağı geçer kapımızın önünden
Yolun tozu yüzlerinde
Maşrapamız kırılalı çok oldu
Dünyayı taşıyorum avucumda
Dağın kenarında bırakılmış bir matarada
Bir darağacı kuruluyor uzakta
Havanın rutubeti çürütür onu nasıl olsa
Üç asker kaçağı
Dersim ovasını aşmakta
Bir kimlik benimkisi
Boynuma takılı bir yafta
Yarıldı yarılacak gökyüzü ortasından
İnadına bir yaşam
Gözyaşlarım senin avuçlarına dökülecek
Yüreğimdeki yara kabuk bağladı çoktan
5.0
100% (1)