İlmek ilmek, düğüm düğüm dokuduk
Desende, motifte Anadolu’yu
Kıta kıta, beyit beyit okuduk
Türküde, şiirde Anadolu’yu

Dokuz koldan Türk adını yaymaya
Kutlu bir davaya biz çaldık maya
Resul’den müjdeli Fatih olmaya
Düsturla fethettik Anadolu’yu

Bozkır ortasında, bir ak otağdan
Eritip çıkmışız bir demir dağdan
Nesilden nesile bilinen çağdan
Gezdik at üstünde Anadolu’yu

Bizimle örüldü İslam’ ın ağı
Mamur ettik bastığımız toprağı
Gül ile bezedik bahçeyi bağı
Cennete benzettik Anadolu’yu

Süvarisiz kaldı, yağız, al atlar
Çekildi karadan yağlı halatlar
Ulubat’lı, Kara Murat, Polatlar
Kanıyla suladı Anadolu’yu

Kara talihini ak’a çevirip
Cüssemizden büyük düşman devirip
Kınalı kuzuyu cephede verip
Karşılıksız sevdik Anadolu’yu

Talan ederekten yakıp yıkmadık
Müşkülle savaştan asla bıkmadık
Âsi olup emre karşı çıkmadık
Candan öte sevdik Anadolu’yu

Oğuz Ata’mızdan Kemal Ata’ya
Çok şükür düşmedik yanlış, hataya
Sahip olmak için parsadan, paya
Hamt olsun satmadık Anadolu’yu

Adam sen de deme, ne olur sakın
Göz açıp etrafa şöyle bir bakın
Tezgâh altındaki pazarlık yakın
Parçalamak için Anadolu’yu

Susma! Avazın sal duyanlar duysun
Sen uyma onlara uyanlar uysun
Müsebbip kahrından ölsün, kudursun
Uyandır uykudan Anadolu’yu

Uyursan bir daha uyanamazsın
Yeni bir vatanı kazanamazsın
Gitti mi elinden dayanamazsın
Dört elle kucakla Anadolu’yu

Bastığım, gezdiğim, yattığım toprak
Taşı yastık bana, yorganım yaprak
Tarih sayfasına her gün bir yaprak
Yazsam anlatamam Anadolu’yu


Ereğli, 14 Mart 2013