24
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
1836
Okunma

bir Elâzığlı hemşerimin yazısından esinlenerek...
muhakkak bunlar "Elazığlıdır" derler bize
yaşlı teyzelerle genç bayanlar gördükleri an
yürüyüşümüzden mi duruştan mı bilinmez
dizlerimin bağı çözüldü kız derler
şivemizle her bir sohbette girdiğimizde
şerbet şeker olur ortamlar
kahveler de yaren sofraların da
dedeler dayılar amcalar bebeler bile bizi gösterip derler bu ‘’Elazığlı”!
gören bilenler bilemeyenler bile
kahvede bir çift sandalye de oturduğumuz an
göğüs düğmeleri yarıya dek açık
bağrıyla rüzgara meydan okuyanı görünce
hele elde bir tespih olduğunda
cepkeni de varsa
başımızı Sema’ya doğru diktiğimizde de derler ‘’Elâzığlı’’!
"Elazığlılar "Milliyetçi muhafazakar olur diyorlar bize
onlar üç evlidir derler bizlere
biri vatan biri bayrak biri de Kuranı derler
el memleketine gittiğimizde gözler dikilir üzerimize
namus ve edebin timsalidirler derler
elleri açık gözü ve gönlü tokturlar
yabancının ve garibin koruyucusudurlar da derler
Yardımsever ve ‘’Baboşturlar’’ da derler ‘’Elâzığlı’’ !
bazı kofikler
Ve ölümüne sevdiğimizi bilir tüm kızlar
sevdi mi gönülden sever
hem de Allah’ına kadar sever
zira dinimizin dediği gibi emanet bilirler eşlerini
koruyup kollar gözü gibi bakarlar derler
kurda kuşa asla yem etmez sevdiğini de derler ‘’Elâzığlı”!
Yani anlaşılan “gakgo” battıkça batıyoruz
hep birilerinin gözlerine dikine dikine…
Onun içinde dedikçe diyor birileri bizlere
demediklerini koymuyorlar veliliğimizi bilmeyenler
babalar diyarı Harput’umuzu
Arap babamızı fetih Ahmet babamızı vs.
buzluğumuzu göllü bağımızı
bir şeyler Bilmeyen tanımayanlar
iki şey çıkar ancak oradan derler
biri veli birisi de deli
‘’delisi ve velisi boldur” memleketlerin de derler “Elâzığlı”!
Bazı aydın tipli yabaniler de
"Vurucu, kırıcı" olarak görüyorlar bizleri
zulüm’e karşı olduğumuzdan
mazluma arka çıktığımızdan
yetim ve öksüzü koruyup kolladığımızdan
fakire kol kanaat olduğumuzdan
bazen de çek-senet mafyasıdır derler ‘’Elazığlı’!’
ülküye ve ülkeye bağlılığımızdan
Ahlaktan yoksun süt bozuntuları
"Kaçın" geliyorlar derler bizleri görünce!
Vallahi öcü böcü değiliz ki biz
bazen de halaya delilo’ya kaldırıyorlar mesela
yeri geldiğinde işitince gırnatanın tok sesini
davulumuzun tokmağında eriyorlar
çayda çıramız da pişiyorlar ve
’He Gakgo he anası ölesi kendisi kalası derler’’ ‘’Elazığlı’!
Türklüğümüzü bilenler
Mertliğimizi yiğitliğimizi sözünün eri olduğumuzu
ve de misafirperverliğimizi anlatan
‘’Sekiz köşe Şapkamıza’’ hayran olan da olur aralarında
Şalvarımız kuşağımız ve bembeyaz gömleğimizle
Ve onların Sivri burun ayakkabı dedikleri
bizim yumurta topuk ile yemeni denen ayakkabımıza da
daima dik durmayı seven
ama mertlik ve insanlıktan asla ödün vermeyen
Ataya itaatkâr bir topluluk olduğumuz içinde
yardımlaşmayı görev kabul edip
Büyüklerine ve küçüklere daima haya edep ile yaklaşan
utangaç ve edepli insanlardık biz aslında
herkes hakkımızda bir şeyler söylerken...
Bizler Ülkemizi ve kutsal Bayrağımızı
Ve milletimizi
Allah’ı Kuran-ı kerimi düşünürken de derler “Elâzığlı”!
Ciddi manada bizi sevmeyenler hep bellidir
Vatan hainleri dönmeler ve satılıklar
bu ülkede bir de siyasetle başımız hoş değil
Onlar bizi hiç sevmez bizler de onları?
Çünkü kasırgaların bir anda koptuğu
Zalimlerin ters yüz edildiği bir yerdir “Elâzığ”
ve devedişi adayların en harika bir biçimde
hallaç pamuğu gibi atıldığı yeryüzündeki tek ildir ‘’Elazığ!’’
peki dostlar bizim suçumuz nedir ki be gardaş!
Bizde bir şey yok da sizde zarar çoksa ödeyek!
(16.12.2013) AZAP…
5.0
100% (37)