ısındık değil mi
biraz koştuk yorulduk ondan
sahi biz kimden kaçıyorduk
hiç korkumuz olmadığı halde böyle
kızıl saçlarınla aniden
duydum ki ben çok konuşuyormuşum

nedamet ne demek bilmem
aklıma geldikçe zırvalıyorum işte
şirin gözükmek için sana
rüyalardan kar topu yaptım
yakalasana

der demez kardan adam şarkı söyledi
zoraki oldu sırtına vurdum
haydi konuş dedim şarkı söyledi
senede bir kaç gün varım dedi
neşelendi
şarkı söyledi

hemen çocuklar doluştu
basit ve önemli teferruatlar sahnesinde
balkonun demir ızgaraları veya bir kapı önü
bize gözükmek istemediyse de
ben onları da aldım şiire
üzülmesinler diye

çatısında sızlayan kuşu duydum
koştum
baharlarım var al avuçlarımdan
sokulup uyanı verdi dudaklarımda
mavi midir dedi
cevap veremedim
sustum
kurumuş çiçekler her şeyi anlatıverdi

o zaman senin adına bir nefes daha çekiyorum
boşalan gök yüzünün beyaz kederlerinden
sakın ağlama utanma
biz aynı aşkın
devam eden gölgeleriyiz.