gül destesi sıralı dağlar
ferhat dağları,kavli kararımız
doruğa varmadan yok olan ağ’lar
kimler ölür,kalır kimler
gizimiz uzaylara yazılır
yerde kalır bazı ahımız



sırat köprüsüdür dünya
geçilmeye çalışılır ah
üstümüze bindikçe hayat
ağırlaşır yol, ağırlaşır zâr
yürürken un ufak oluruz
donarak götürülür hastaneye
yolsuz yollarda köylümüz
b’iz’siz kalır’ız


sahiplenirler dağ ile taşı
yol sanki yolun kardeşi
görülmez olur aşkla yola çıkanlar
arkada kalır koskoca yıllar
hâlâ su çıkarır ferhat
ve hâlâ şirin’e sevdalı
ateş yakar,su taşar


bu dağlarda duman
bir başka tüter
dolanır gelir gökleri
göz göze değende kıyamet kopar
yasak ocağın közleri
dokunulmaz ağa’beye
kızlar elin kirleri


derdi yazılası
âhı savrulası dağlar
bir gelin ağlar,bir ana
salınır sokağa çocuklar
kiminin elini tutar bir el
kiminin söner
gözünün feri


âhı atılası,
derdi sıyrılası dağlar
yolu, izi bilinesi
dili çözülesi
düğümlü dağlar
ferhat dağları


yaşamakta gözümüz




7. 12. 2013 / Nazik Gülünay