1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1065
Okunma
adım Muhammad el fadah
oniki yaşındayım
daha...
bu gün öğle sonrası
babamla yürüdük
el ele
şehre doğru yürüdük
babam
bana beyaz bir ayakkabı aldı
tam benim istediğimi
bu gün doğum günüm
00.00.00. de
bu gün oniki yaşında olacaktım
evde düğün havası vardı
bir de içimde
tüy kadar hafiftim
ayaklarım yere değmiyordu
uçuyordum
uçtum
uçtum
uçarken...
burda hayat
sonsuz bir savaşın içinde
ben savaşın içinde doğmuşum
her yer savaş
savaş kemiriyor hayatı
ve
kirletiyor geleceği
kaçamayız
kaçamıyoruz
ölüm her köşede
her an karşımıza çıkabilir
çıkıyordu
yine de unutuyoruz bazen ölümü
ölmeyi de
düğün havasındayım bu gün
havasındayız bu gün
beyaz ayakkabım ve oniki yaşım
var aklımda sade
az sayılmaz burda oniki yaş
bir türlü yerimiz olmayan yerimizin sokaklarında
altısında
sekizinde
onuncu yaşında da
yağan kurşunlara yakalanabilirsin
sıtmaya benzemez kurşun yarası
bir kaç gün sonra geçsin
yüreğini birden parçalar geçer kurşun
gözlerin açik kalır
babamla el ele yürürken
hem yürür hem uçarken
birden kurşun sesleri
sığındık bir duvarın dibine
babamın yüzü anlaşılmaz bir hal aldı aniden
ölüm
nişancının parmağındaydı
parmağının ucunda
parmağından önce beyninde
düşüncesinde
bir de
o
kör eden
kinindeydi
birden bir sıcaklık duydum içimde
ılık ılık akan
babamın kucağındayım
babamın göz yaşları yüzüme dökülürken
durun
durun
diye bağırması gittikce uzaklaşıyordu
oniki yaşımda kalmıştım hayatta
sınıfta kalmaya benzemez hayatta kalmak
ah babam
ah hayat
ah oniki yaşım
evde bekleyen annem
bağışlayın beni artık...
5.0
100% (2)