2
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1179
Okunma
biraz yutkundum
kucak dolusu kuşlar geçti
ırmağın akışına mavi demek yetmezdi
kenarında otlarla sarı çiçeklerini gök yüzüne bulaştıran sevinçler
belirir belirmez
beyaz bir sağanak
burnuna asılı alevler olsa yetinirdim
kızıl rüyası ile bir kadın gezinirken boynumda
hiç olsun istedim
ağaçları uzamış yeni rüyaların tılsımın da boğulmak
ne güzel sığınıp kalmak böyle
suskun gecelerin içinde
aniden bir dalganın köpüğünden koptun
ay düştü düşecek suya
kaybetmek var ve yok olup yeniden bulmak
ama kendini adadığın bir yörüngedesin
sıcacık duygular için geldin buraya
istersen
hemen öle bilirsin
toprak yükselti ve yoksul ev
ve yeşilleri var uykuda
duymuyorlar
onlara biraz para ve şehir korkuları lazım
soyundukça çıplak
daha çıplak bir açlık
duygularımız lazım varlığını unutmuş
gecenin karmaşasına karşılık
azıcık uyku dileniyorum
ve duyuyorum karışmış elleriyle gelenler var
rengarenk dudaklardan bahsediyoruz
karanlık delinmiş olmalı
ovalar düz ve uzun
konuştukça kavuşuyoruz sonsuzluğu
bir çocuk gelse gülünç oluruz
susarız
siz bizden daha küçük umutlarla yaşayan
basit oyuncaklara tapanlar değil misiniz
tanrılarınız adına sevgiler veren
o kalbinize bizi de yuvarlayın
al al olsun yanaklarımız
azıcık
azıcık utanırken.
5.0
100% (16)