şarap kızılı naif avuçlarında gördüm aşkı
görmekle kalmadım üstelik dokundum da
parmakuçlarımdan hücrelerime
yayılan ılıklığını iliklerime kadar hissettim
gözlerimi açtım gözlerin karşımda
kapadım yine gözlerin
seni seyretmekle dinmiyor özlemin
bi martının gözlerinden bakabiliyorsam hayata
yahut bi hanımelinin
bi çocuğun belki
-gözleri zeytin irisi-
sebebi gözlerin
alır beni zümrüt yeşilliklere götürür
orada yalnız bırakmaz
sarıp sarmalar tanrısal kokusuyla
-gözlerinin kokusu nasıl olursa-


aşkı biz kitaplara hapsoldu sanıyorduk oysa
nöbetini yaşlı bi kebikeçin tuttuğu
demek açmış kapağını ellerin
ellerin; incelikli, naif
ellerin; dokundumu insanın içini ılıtan
ellerin; hep avuçlarımın içinde olsun istediğim

avuçlarında yaşamasını sevdiğim!
bak gözlerime çekinmeden
sürükle beni yeşilliklere
işle içime
bak ki kaybolayım gözlerinde
sıyrılayım vücudumdan
gök olayım
yavru bi kuş ağzı
umutla bakan bi çocuğun
gözlerindeki o bakış
o her neyse
bak ki
çekip al beni bu alemden
kabuleyle cennetine
sakın ha
geceyarısından sonra deme

06 ocak 2008