6
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1775
Okunma

nice zamandır terk edilmiş
hali harap metruk bir ev
çatısı yok
yıldızları var üstünde
kimsesiz yağmur damlaları
odanın içinde
bir anne üç çocuk
sahipsizliği eskitilmiş yoksulluk
bir de yalnızlığın üşüyen elleri
rüzgarın ıslığı bir şarkı sanki
kırık camlarında harap pencerelerin
odanın içine dağılan soğuk
susturulmuş seslerin
bir şiirden arta kalmış bütün imgelerin
ve üstünde kalemi kırılan bir şairin
ıslanmış duvarlardan salına salına inen
çaresiz bir çaresizlik
yayılmış zemine
halı kilim nerde
yalnız bırakılmışlıklar döşenmiş
ve sefalet serilmiş evin her yerine
onlar bir anne üç çocuk
bu günün saraylıları
hani o - benim milletim - dediğimiz
açlıktan benzi solan
gözleri mavi denizler gibi çocuklar
ki çoktan gücü tükenmiş
tüm beklentileri
hayalleri
düşleri sıfırlanmış
takatsiz bir anne
ve tanrıya yakarışı yalnızca
" daha fazla çektirme "
" alacaksan canımızı şimdi al tanrım "
" ne olur hepimizi de birlikte al yanına "
" yavrularımı benden ayırma "
imgelerin gücü adına
şiirler de kurtaramaz onları
kavgamız onlar için
yaşayabilmeleri adına
ölümlere gitmek olmalıydı
ve olmalı şimdi mutlaka
onlar bir anne üç çocuk
bu günün saraylıları
hani o -benim milletim- dediğimiz ...
Mert YİĞİTCAN
07 . 11 . 2013
istanbul
5.0
100% (5)