1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
996
Okunma
Bir Bilal vardı.
Künyesi habeşi,
Hisli ve tiz sesinin içinde derin yaralar taşırdı,
O Ezan-ı muhammedi’nin ilk sesi
O Ebu Bekr’in ağır taşın altında bulduğu siyahi köle!
Mekkenin put perestlerinden biriydi onun efendisi ,
Ümeyye bin halef,
Zalim...
İşkencenin kılavuzu ellerinde ,
Bitimsiz iğrenç tebessümünün altında
Acıdan aldığı haz aşikar
O bir nemrut
O kafir
O Bedir’de Bilal’in kılıcı ucundaki can.
Köle olmak ağır bir duygu,
Kelebek ürkekliğinde bir kalbin vardır,
Her an korku içinde yaşarsın
Yalnız gece insana en iyi yoldaş,
Gece örter bilalin teninin rengini
Gece ve ten dost
İki ayrı zeminin buluştuğu siyahi renkti,
Özgürlük kavramı sadece nefese özgü
Hür dolaştığın alansa
Ümeyyenin sesinden bir kafesle çevrili
O,Bilal
Habeşli Rabah’ın oğlu
Ebu bekrin ağır taşın altında bulduğu siyahi köle
Altı gün altı gece ağır hasta yattı
Hicretle ikinin biri olacak olanın evinde,
Ruhunun ve bedenin yaralarını dualar kapattı,
Baş ucunda alemlerin rabbinin en sevdiği
Aralanan gözlerinde o kudsi nebinin silueti,
İnce ve narin sesinde barındırdığı merhametle rabbini anlattı ona
Muhatab-ı mükerrem
Isısz çöl gecelerinde buldugu ama ,
İsimlendirip tabi olamadığı tam da buydu işte
Aradığını bulmanın sonsuz zevkiyle,
İman etti,
Ve inanlar hanesi dokuzuncu ashabına ulaştı,
O ezanı muhammedinin ilk sesİ
O seyyidül müezzinin
O güzel sesin ve cesaretin örneği,
O Hatemül enbiya’nın dost edindiği
rengi gecenin rengiydi
kendisi yıldızı oldu....
5.0
100% (2)