20
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1426
Okunma

Vuruluyorum hazan şafaklarında
Gözlerim;
Dalından düşen yaprak gibi inerken yere
İçimde volkancasına kaynayan aşk ateşi
Ve sen;
Ne zaman anlayacaksın
Bir serçenin gözyaşlarında
Senin için öleceğimi
Soluksuz ve dilsiz bir sevdanın sessizliğinde
İnleyen hüzünler acıtır hasretin değdiği yeri
Ben uzaktan baktım gökkuşağı renklerine
Yağan yağmur sonrası
Aşk damlacıkları yakarken gönlümü
Ve yürüdüm kafdağının ardında ki sevdaya
Bile bile lâdes olmak var iken serde
Sürgün sevda masalı okunurken dillerde
Boynu bükük güller terk ediyordu toprağı
Öyle acı ki!
Bir bilsen
Varlığında yokluğunu yaşamak yârin
Umudu şiir heybesinde saklıyorum satırlar arasında
Bir buğday tanesinin sabrındaki bahar özlemi var içimde
Zambaklar açarken uçsuz bucaksız kır çiçeği tarlalarında
Kim bilir?
Belki gülersin yüzüme
Günebakanların güneşe pervane olduğu yerde...
5.0
100% (27)