Kapım yerinden sökülecekmiş gibi
yumruk darbeleriyle sarsıldı
oturmaktan çökmüş koltuğumdan fırladım
bu şekilde kim kapımı çalıyor diye
dişlerimin arasından hırladım
halbuki uslu uslu oturmuş
eski aşklarımı gergef yapıp işliyordum panoma
çok severdim pul kolleksiyonu gibi duvarıma asmaya. .



Ayağım eski bir anının kenarına takılınca
yuvarlanmaktan kurtulan hamlemle
kapının tokmağına asıldım
gözlerimde davetsiz misafire fırlatılacak şimşeklerle
açtım kapımı ardına kadar
arada esip duran ve
camlarımı yağmur damlası gibi döven
eski pejmurde perdelere asılı aşklardan yorulmuştum
bu yüzden bir zamanlar değer verdiğim tek yürekten
yaka paça kovulmuştum
oturmuş yalnızlığın çıplaklığına soyunmuştum. .



Kapıda saçları dana yalamış gibi
jöleyle geriye yapıştırılmış iki adam
üstlerinde siyah takım elbiseler
ellerinde sayfa sayfa beyaz kağıtlar
şimşekleri yıldırımla karşıladılar
yüreğimin ortasına gümm diye düştüler
Hitler yürüyüşüyle..



Siz dediler;
sürekli kalp almışsınız hovardalıkla
borcum borç öderim, demiş
ilk taksitleri bir kaç tatlı sözle ödemiş
sonrada ardınıza bakmadan kaçmışsınız
hakkınızda icra takibi var
bundan sonra bu yüreğe giriş çıkışlar yasaklanmış
yüreğinize haciz konmuştur
itiraz yolu açıktır..



Elimle umursamaz bir hareket yapıp
boş yüreğimi gösterdim
buyrun ne varsa alın
siz geç kaldınız gelmekte
ben zaten işe yaramıyor diye
aldığım tüm kalpleri toplayıp atmıştım çöpe
bir tek eski sandığımın içinde
bakmaktan ütüsü bozulmuş
gözyaşlarımla rengi solmuş
ara ara hırsımı alamayıp attığım yumruklardan morarmış
eski sevgilinin kalbi var
onu almayın
bensiz yaşayamaz diye saklıyorum
arada üşenmeyip tozunu alıyorum.



Nedenini anlamadım ama
Bana pis pis bakıp çekip gittiler...


Ayvazım DENİZ