Kalbimin en anlamlı sızısı
Kusursuzluğun tek zarafet meleği
feyizli tek duamsın benim
imanımın yaratanla bütünlüğü sadece sende saklı
pirliğimin tek siluetisin sen
kısır bir döngünün sır dolu mucizesi de sende
yoluna aşkla yandığım sultanlar sultanı
şu zavallı gönlümün dermana muhtaç ilacı da sende
feyezan hissettiğim şuhluk
tarifi mümkün olamaz sana olan bağlılığımın
kanımı coşturan o güzelliğin azametiyle yanarım ben
kanımın son damlasında bile sen
gönül ötesi tene varmanın gizemli yakınlığı
senle meşk olmak
hazreti İbrahim’in ateşle olan dansı gibidir

içimde ki ateşin yalaz’ı her vakit ruhum da tavlı
arınırken nur cemalinin ışığının süzmesindeyim
zülüflerinin esaretinde başımı yoluna sermişken
illa varıp yanmışken gölgenin ayakları altında
kabul et beni bu yürek sana çıldırasıya muhtaç

tut yüreğimi.
ruhum da sana mahcup bir kölenin Uhud da kırılan dişinin izleri var
canım feryatlar altında donuyor düşünmekten
bu belanın savuşturucusuna binlerce şükür içindeyim
kim bilir neler taş gibi donup kalacaktı o anda
şanınla duan affettirdi o anda o melunları
yüzünün berraklığı o anda parladı yayıldı âlemlere

mahcup kılıç kahırların için de kalınca
zikir etti o an nurlara gark olmuş toprağın mahcubiyeti
bir damla kanın üstüne düşmesin diye Maazallah
günahkarlar ve tevabiler diz çöktüler o vakarın önünde bin pişman
yüceliğinle yaşıyoruz sonsuz tövbeler içinde
şimdi bile duan bizimle bizim ki sana muhtaç şefaatimiz dilinde
dilim sensizlik içinde asla kalmadı
ruhum yıkandı sana olan bağlılığımın terazisinde
yüceye ulaşan ihlasların eşliğinde

ancak ben seninle coşkun olabilirim
kaderime bulanmış ufkun ferahlığını göğüslemektir niyazım
o mübarek dilinin ucun da her şey
bir sözün bizim geleceğimizi ummana döndürür
o kelamına bilsen ne kadar çok muhtacım
kabul et dileğimin destursuz cüretkarlığını ne olursun

yaprağın üstüne düşen çiğ taneleri gibi
tümden ruhumuzu yıka pirüpak berrak et
berraklığın yüzümüze nurunu düşürsün ki
bir kez de olsa o mübarek yüzünü görmektir dileğim
ateşlere gark olup yansam bile
nurlarının içine bu zifiri karanlığı da kabul et
et ki tüm kirlerinden arınsın tümden bedenim
ancak o zaman senin karşına çıkmaya yüzüm olur

aleve olan öfkem yalnız senden uzak kalmaktan başka ne ki
yüreğim korkudan ateşler içinde titremekte
savruk gönül incilerimi toplamama yardım et
et ki ruhumdan gelen istemlerime erişebileyim
biliyorum ki avuç içine kazılan kader çizgim de
tüm ihlasımın içinde seni istemem de kavuşmak var
hem de tüm kalbimle ölümüne
sana yaptığım dualarım da bir deryanın çılgın dalgalarının coşkunluğu yatar
kaldım aşkının ummanın da yar

ey Allah’ımın mübarek Resulü
geldiğinde saçmış olduğun ışığın bir zerresini de şu yangın ümmetine sal
bedenim de sana ulaşmak umuduyla
çalkalanıp duran bir kalp var
ruhumda da ürkek bir güvecinin çırpınışları yatar ancak
her bir çırpınışım yüreği mi kanlara bulasa da
onları sana kurban olarak adadığımı farz et
çünkü sana dönüşte önüm de iz bırakarak onlar beni sana ulaştıracak…





(14.10.2013) AZAP…








TÜM DOST VE ÜMMETİ MUHAMMED’İN MÜBAREK KURBAN BAYRAMLARINI KUTLAR HAYIRLARA VESİLE OLMASINI DİLERİM...