2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
853
Okunma
Hep bir sancıya öykünmüş yüzüm
Hep bir sefasızlığa
Desem ki benim de canım vardı
Benimde damar,damar kan çiçeklerim açardı
Ah o senli sensizliklere düşmeden evvel
İstiridyeden sıçramış çekirgeler vardı
Nilüferler vardı şu göz yaşımda süzgün
Işıklar benden parlardı gözlerine baktığımda
Çocuklar benden alırdı masum oyunlarını
Benden di gözyaşımdan ebem kuşağı
Evet
Evet
Hepsi sen sevginden
Sen esmerimden
Dağıldı
Sokaklarında hep bir adam vardı
Bir adam
Adam gibi bir adam ağlardı bir zaman
Adam gibi yalnız seninle nefeslenip seninle doyan bir adam
Hani sen telefonlarına bakmayan
Telefonunla ona akmayan adam
Narin ellerini sokak,sokak arayan
Sen farklı tutuyorsun dediğin ellerini hatırlasan
Tüm yollarını sana rotalayan adam
Neye yarar şimdi seninle yaşamayan adam
Neyden yedi boğumlu nameler mırıldasam sana
Söz etsek de etmesek de yıldızlardan
Aydan
Bekleyişlerim aldatıldı
Yalvarışlarım yanlış sayıldı
Ölmüş ay ışığı
Ellerimde acı pıranga
Denizimde dalga
Kırılmış onurum bana senden kaldı
Biz değilmişiz
Kızılcıkları şerbet bilen
Baharı yağmurla sevindiren
Biz değilmişiz yar biz değilmişiz el ele yürüyen
Ben rüzgarınla savrulan kırık bir garip dal
Senden bir hasret sabah yağmuru ıslaklığı
Şimdi toprağımda sensizliğin acı sıtması
Takvimlerimde kum saati sızlama
Ah deli yalnızlığım benim
Hüzzama dutmuş yanım
Mahcup kapında susuşum
Oturup göz sürmelerim
Eşiğine
Dil bağımı çözüveren pıranga
Erteliydi beklilerin bana
Sarıp sarmalamaların ertelenmiş
Yalnız yatırıyorsun geceleri koynumda
Sesimde yanıp kanadı da kırık karanlık
Ağlamak neye yarar dönmek neye
Şimdi ellerim kanasın
Tanımlasın zemherinin tenimde uyanışını
Dilimden dökülen mevsimin son yeşili
Son su damlası tükenişimi
Gamzelerimde derdimin tuz yutuşu
Ölüşümün o kıştan
Senli ayrılışlardan bıçak ağzı bakışını
Aynasız bir buluttan
Islaksız yanışlardan
Yolupta sözlerimi tel ,tel
Yol yapsam
Yordam yapsam
Anlar mısın sensiz ayrılığın bende ayrılık sayılmadığını
Sıcak bir temmuzdan gelip geçtik demek
Ayın güneşin ölüsü ellerinden
Yıldızların tükenişinden
Rüzgarlı
Karlı
Yağmurlu seslendik mevsimlerden
Şimdi bağımızda tırpan sallıyor buğday başağı yerine ayrılıklar bize
Ayrılığın ağır şiltesi ensemizde
Kaldırımlarda ki yıldız ölüsü ondan
Perdelerde ki göz izi ondan
Kitapların defterlerin ondan kara kitap kara kaplı defter
Ondan şu toprağın bağrında ki çatlamanın nefesi
Gözündeki sellere uğramış erezyon un nefesi
Göz yaşı senin bendeki eseri
Sen sil ellerimden ellerinin seslenişini
Sil
Sil baştan tut istediğin mahşeri yer yeşilini
kamil söylemez