Seni çok özlüyorum...
Hani çok başın ağrıdığı zamanlar vardır ya
Hani bir el başını okşar
Öyle yumuşak öyle şefkatle
Hani alnına bir buse kondurur kadife gibi bir sesle,
Yasladığın başın düşmeyen, sıcak bir omuz vardır
Hani üşüdüğün titrediğin anlar olur ya?
o zamanlarda saran kolların sıcaklığını duyarsın içinde.
Çocuklaşırsın...
Gözlerinin içinden geçerek taaaaaaaaa derinlere bakar,
Söyle dersin,
Söyle sevdiğini bana...
İşte o anda dünya durur
Ya hani yada çok hızlı döner içinde,
Başınla beraber.
Ben onları çok özlüyorum inan.
Hani sahile inişlerimiz?
Hani adada fayton gezilerimiz? ..
Gülüm diye gül verdiğin zamanlar nerede kaldı?
Ben demiştim gülün ömrü az olur,
Deme şunu öyle.
Gül goncaları daha çok dayanır derdin.
Açıp soldular işte…
Eski yollarda eskimeyen sevgilerim,
Yolun sonunda görünmeyen sen...
Yorgun yıllarım sessiz ve sensiz..
Masal gibi anlatırdın hayallerimizi
Nereye yazmıştın bulamıyorum diyemem.
Gönlüme yazmıştın çünkü.
Seni bir gün yazacağım
O gün güneş hiç batmayacak derdin
Yazdığın yeri bulamıyorum şimdi.
Yüreğim olmalı yazdığın yer.
Yanlışlıkla onuda götürdün,
Götürdün gittin işte.

Gurbet meleği