3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1499
Okunma
Her Eylül’ün otuzunda,
Bir kırmızı gül bırakırım
Burundan açığa giden akıntıya.
Dikeni mutlaka elimi kanatır,
Mutlaka şerefe bir kadeh kaldırırım.
Her Eylül’ün otuzunda,
Kim olduğunu sorarlar bana,
Saçlarının rengini,
Gözlerinin dilini,
Ellerinin zarifliğini sorarlar.
Onlar sorar da, diyemem onlara,
Ölümünü kutladığımı...
Anlamayacaklar, biliyorum.
5.0
100% (5)