0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
799
Okunma
“Giy önlüğünü, tak yakanı,
Okula gideceksin” diyor annem
Yedi yaşında başlıyorum okula
Saymıyorum ondan öncesini
Çocuğum işte
Yıllar yılı gidip geldim
Kara tahta değirmenine
Yirmi üç yaş çıvarı alırken
Yüksek okuldan diplomayı
Tüketmiştim üçte birlik zamanı
“ Diploma yetmez
İyi bir iş bul gel hele,
Askerliğini de bir yap
Sonra evlen bakalım” Diyor annem
İşte bir on yıl daha geçiyor
Geçekten yarısı mıdır yolun
Beklide yarısından da yakın
Geriye bakma sakın
“ Hele bir borçlarımızı ödeyelim
Sonra daha iyi yaşarız” diyor eşim, Mevhibe
İşte böyle yitiyor, hep on seneler
Otuz, kırk, elli, altmış seneler
Eriyor muzlar misali
Karım, çocuklarım, tek tük arkadaşlarım
Birde tv, bu kadar çevremdekiler
Yetmişinci yaş günümü kimse
Fark etmiyor bile
Ne biçim alış veriş bu
Anlayamadım gitti
Yapmak istediğim birçok şey var,
Özlem kapısında bitti her şey
Hırs ile mutfağa ne varsa atıştırmak için
Sıcacık bir el tutuyor elimi”
“ Perhiz yapmalısın artık “
Diyor eşim Mevhibe
Ee doğru söylüyor hani
Kalan 10 yılın, birkaç yılı
Hastalıkla geçiyor,
Gerisi torunların peşinde
“ Ulan hani yaşayacaktık “diye bağırıyorum
“Sakin ol, tansiyonun yükselecek”
Diyor karım mevhibe
“ İyi yaşadık, hoş yaşadık;
Bak her şeyimiz var,
Büyüdü çocuklar, işleri de Var.
Daha ne derdin var, neşelen artık”
Diyor karım mevhibe
Ee doğruda söylüyor hani
İşte yaşamın bilânçosu
Evet !, korkuyorum ölümden
Bunca güzel geçen bir yaşamın
Sonunda nasıl gidilir oraya
Muhsin OKGİL
Bir makaleden esinlenerek yazılmıştır