27
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1995
Okunma

Tefekkür âlemine dalmayı bekliyordum
Kırk günlük inzivama kırk daha ekliyordum
Tasavvuf yollarında ağır emekliyordum
Kel başıma giydirdim sırmalı keçe külah
Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah
Dünyanın meşgalesi yüreğimi alladı
İşvesi edasıyla dudağımı balladı
Tuttu omuzlarımdan uçuruma salladı
Karalı gözlerime göründü sandım berzah
Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah
Kulağıma eğildi “oldun” dedi usulca
İlmelyakin sırrıyla“doldun” dedi usulca
Erenler menzilinde “soldun” dedi usulca
Biat ettirmek için ne ok attı ne silah
Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah
Karanlıkta ayağım nohuta tökezledi
Ateş böcekleriyle ciğerimi közledi
Arzumla evlendirdi nefsim ile sözledi
“Ye iç eğlen neşe dol” bulursun dedi felah
Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah
Hırsımın ücretini verdiler peşin peşin
Dediler ki biraz da şu küllükte sen eşin
Eşindikçe vurdular sırtıma kalın meşin
Az okudum az yazdım bildim kendimi agâh
Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah
Göremedi gözlerim tuzakları engeli
Yürümedi ayağım sarp yollarda dengeli
Attı içime şeytan sivri uçlu çengeli
Ne doğru ne de yanlış bilemedim ben billâh
Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah
22.09.2013 Kütahya
5.0
100% (26)