GAZAP ve MİRAS
Gazaba uğramış lanetli kavmin ortasında
Dudaklardan hüzün akıyor
Bakire tohumlara hasret toprak
Depremler yaşanıyor Yeditepe’de
Yaslar yükseliyor Kızkulesi’nden
Camilerden sala sesi yankılanıyor
İntihar eden bedenler musalla taşına uzanıyor
İyileri öldüren kötüleri güldüren yargıçlar
Dangalak diye alaya alır, zil, zurna oynaşır.
Hayat sen ne kadar ucuzlamışsın?
İnsanlıktan ne kadar arınmışsın
Gazaba uğramış lanetli kavmim ortasında
Dualar kabul olmuyor
Irmak aksa yanında su içmek yasak oluyor
Paralan bir damla su gözyaşında saklı
Adımlar musalla taşına gidiyor göz göre göre
Gazaba uğramış lanetli kavmin ortasında
Boynu bükük avazlar suç oluyor belgesi şarkısı
Sonsuzluğun boynuna ilmik geçirmiş yargısı
Gazaba uğramış kavmin efendisi
Sonsuzluğa kazık çakmış fendi, kendisi.
İç savaş ve müstemlekelik onun hediyesi
Eş, kardeş, evlat katli, nifak ve fesatlık mirası,

Abdullah Bedeloğlu