20
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1168
Okunma

katır tepmişçesine
yüreğim kan dolmuş öbek öbek
göğsümün sancılar yine neden ki isyan da
hain bir ödleğin tabanları kalınca yolum da
dökülüp durdu ak saçlarım zemininden
boş boşuna seneler erimişte gitmiş bilmeden
emeklerim düşüyor ağlayarak
kirpik uçlarından param parça
buruşmuş yüzüme batarak
halbuki ki ipin ucunda bir uçurtma gibiydim sallanırken
kim getirebilir ki yitik bir hayatı
bir çıkmaz sokaktayım ki
içimde karanlık ruhlar dans edip oynamakta
oysa dantel gibi işlemiştim tüm ömrünü
bu viran bahçe benim mi yoksa
boşa çalışıp çabalamışım meğer
kulpsuz desti gibiyim
dört ucu yanık kaldı yıllarımın
tıpkı feryatlarla yanmış hıçkırıklarım gibi
bedenim bile isyanda çekmiyor ayaklar
boşuna yorulma diyor birisi
vefasız duygular çok kaygan olur
beynimin kaçıklığı yüreğimi dağlayıp da duruyor
birikmiş dertleri yığmaktan kaleler oluştu
ben derdimi değil derdim beni taşıyor
çünkü takmıştım sonu belli olmayan bir kola
beklentilerim emeklerimle boğuşurken
kaptırılıyor hayaller insan görmüyor bile
kan deşen mevsimmiş eylül
umutlarım nerede hani bizi bekleyen ati
en kötü maziyi bile aratıyor ihanetler
çözülmüyor bohçam
çeyizim yok ortada
önceliği kendine yontup durunca insanlık
aşk nerede dost güven emek sevgi vefa nerde
yalan dolanla geçip gidecektiyse tüm hayat
bu dünya kökten çürük bir selvi gibi
üç gün sora yıkılacaksa o boy pos neye yarar ki
ne de çabuk koptum ben
demek ki sonları beli olmazmış ahmakların
tüm dertler birer merhem gibi
avuntu ediyor bağrımı.. yıllar sonra
beni taşıyan bu aklım neredeydi peki o zaman
nasıl da yorulmuşum meğer
yaratan elbet boynumu eğer
bir kula bile boyun bükmedim ya
belki Hakk’ın önünde diz çöküp boyun eğince
cehennemleri doğurtan tüm dertlerime değer…
(21.09.2013) AZAP…
5.0
100% (29)