1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1524
Okunma

/ Eğer ki bir gün , dalından koparılmış bir çiçek için , kesilmiş bir ağaç , bir yavru kuş için , kanarsa yüreklerimiz , bilin ki o gün , dünya üzerinde tüm acılarımızın da bittiği gündür /
/ kırık dökük bir akşamüstü penceresi işte /
/ artık bakmak bile gelmiyor içimden /
gözlerimin önünde hep onun hayali
o ki
yavru bir kırlangıç’ tı
biraz sarsak
biraz acemiydi belli ki
of ki ne of ...
kimbilir belki de
küçücük kanatlarıyla
uçmaya başladığı daha ilk günüydü
pencerenin camına çarptı önce
ve odamın içine düşüverdi
acıklı bir haldeydi
çırpındı bir süre
avuçlarımdaydı
kendinde değildi
Allahım !
çaresizlik ne kötü
hiç bir şey yapamadan
öylece beklemek başında
yaşamdan kopup gitmesine seyirci kalmak
hiç bir şey yapamadım onun için
evet çaresizdim ben de
onun gibi
kahredici bir duygudur bu
bilen bilir
bu pencereden yansıyan gökyüzüydü
ve günün o saatinde o açıdan
yavru kırlangıç
gökyüzünün maviliklerine kanat çırpıyordu kendince
kimbilir
bunca hüznü bende bıraktı gitti
penceremin camına çarparken bile
gökyüzünün maviliklerini
özgürce uçuyor olmanın mutluluğunu hissediyordu belki de
dilerim ki acıyı değil
çarptığı son ana kadar
" o çok mutluydu "
diyorum hep kendi kendime
bunun böyle olmasını diliyorum işte çaresizce
bunu , öylesine diliyorum ki şu an
anlatılır gibi değil ..
Mert YİĞİTCAN
06 . 09 . 2013
istanbul
5.0
100% (2)