BİR


çizebilir misiniz
mavi gözlü çocukların gökyüzüne bakışını
ya da iki kelime bir iklim boyayabilir misiniz
kuşağına yedi renk dolalı yağmur sonrasını


emzirebilir misiniz
kara bakışlı kirpiği siyahımsı güneşe bakanları
ya da üç kuru fasulyeyi yeşertebir misiniz
toprak kahverengiyle kokarken yüreğinizde...



İKİ



sıyrılıp zamanın çemberinden
akrebe dolalı sarnıçların damla sesinde
doldurursan eğer kendi kendini
duyabilir misin içindeki tılsımı...

yoksa

sarar mısınız sarı sonbaharı
her yaprak düşer ağustos sonrası sancılı sen de bilirsin
ki eylülse eğer mevsim
elinde bir sarı bir beyaz kalır
ve mavi onların gözlerinde
ikimiz ayrı iklimin kimliksiz sıcaklığında uyuruz


ÜÇ



şiirler geçen caddelerin orta bir yerinde kalır yalnızlık
uzak yakamozların gölgesi vurur karmakarışık
alışkanlıkların ötesinde kayan yıldızlarla bir olan yanım
yalpalar çarpar hep dördüncü adımım bu basamaklara basmadan önce...

4


karma karışık biraz huyuma alışık
haykırışım saklanır biraz mahsenlere
en çok da yazmayı beceremediklerimle
ayın gölgesinde düşüncelerim
karanlıkta gece lambası bekleyen çocuklarım
bir de en çok sevdiğim ıslak sokak kedilerim
masam sandalyem ve odamdaki köşelerim
ve penceredeki seni bekleyen gözlerim....

.
.
.