2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1570
Okunma

Nasıl geçti yıllarım, bir vefasız yâr ile?
Yüreğim yalım, yalım, hicran ile har ile
İnsan böyle yaşar mı, her gün ah-u zar ile?
Elim kolum kırılmış, ayaklarım yer tutmaz
Bir ahu göz uğruna nelerden vazgeçtim ben
Rüzgarlar mı ekmişim, fırtınalar biçtim ben?
Sonunda ayrılığın ağusunu içtim ben
Elim kolum kırılmış, ayaklarım yer tutmaz
Bir yalnızlık girdabı aldı beni içine
Kim dinler dertlerimi, gönül kimle geçine
Sen gibi yâr bulunmaz, Rum ilinden, ta, Çin’e
Elim kolum kırılmış, ayaklarım yer tutmaz
Öyle bir kabardı ki yüreğimde denizler
Ne geçmiş görünüyor, ne de geçmişten izler.
Bu öyle bir yıkım ki, kim toplar, kim temizler
Elim kolum kırılmış, ayaklarım yer tutmaz
Azrail kapım çalsa, “gel” derdim gir içeri
Sabırsızca bekledim, seni o günden beri
Vur derdim, canım yanmaz, vur bir daha hançeri
Elim kolum kırılmış, ayaklarım yer tutmaz
Tahir der bir mektupla anlatılmaz bu haller
Bizi böyle ayıran, yemin, billah, kem diller
Yolumuzu açmıyor, geçmişte kalan yıllar
Elim kolum kırılmış, ayaklarım yer tutmaz
5.0
100% (2)