Deli gönül gezer candan bi haber,
Bu halin nicedir bilene danış.
Danış ki ne imiş hak’ta muteber,
Vuslatın yolunu bilene danış.!

Henüz bir çıraksın ilahi yolda,
Kırk yıl dediğin ne damladır aşk’da.
Bir arpa boyu yol,yol henüz başda,
Ömrünü o yolda verene danış.!

Bak ki o yolda ne, divaneler var,
Yürekler köz kesmiş nar içinde nar.
Kaç kere kırk bin yıl sevgiliye yar,
Deyip diyar diyar gezene danış.!

İlahi aşk ancak ehle yakışır,
Ehl-lolan Mevlasına yaklaşır.
Sabreden kul menziline ulaşır,
Sende git o sabrın ehline danış.!

O, sabırlar sahibidir Yaradan,
Zerresini esirgemez kulundan.
Çal kapıyı bir el al Mevlanadan,
Pervane misali dönene danış.!

Gir Müşkülatını anlat ehline,
El verir bir dirhem koyar gönlüne.
Erersin Ariflik mertebesine,
O yolda nefsini yenene danış.!

Aşk kapısı Elif Lam ile Mim’dir,
O sırra eren kalp gözü benimdir.
Bu aşkı Mevla hak ettirenimdir,
Rızk edip yari bahş-edene danış.!

Kul TİRYAKİ sabrederek yar sever,
Az olsun öz olsun baş üste eder,
Bir gül’ün sevdası böyle muteber,
O aşkı yüreğe ekene danış.!

24 Ağustos 2013
01.12
İstanbul