1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1059
Okunma
azalmış değirmen sesinin uykusunda
suyu kesen elin bize söylediği o bağırtı
tüm çiçeklerin canını sıktı abla
ve senin yaşamadığını söylemediler hala
söylemediler çünkü
annemin yanağında ki alların aynısı
sen yokken tavanların gölgesindeki yamalı duyularda
atan kalbimi dinlediğimde hiç yaşlanmamıştım
ve anlamıştım gülerken neler söylemek istediğini
babamın bana
gemici düğümü gibi bir şey var boğazımda
karşıda bir liman var girilmez yazıyor
bende aldırış etmiyorum hiç
hem zaten çok sığ ve girilmez yazıyor
uyusam uyurum sırt üstü buralarda
ama çok korkuyorum dalgaların dalgalanmasından
köyün ileri gelenleri bu akşamın sıcak ışığını yakacaklar
tuhaf bir cesaret altıncı his diyorlar buna
ölüleri yatıştıran büyünün nasıl ilerlediğini biliyorlar
sımsıkı sarılıyorum güven denen kulvara
sıcak bir sensizlik hakimiyim artık
duyuyor musun abla
çok korktum geçerken yeni tahtaların dizilişinden
buğu altından seni değil de başka bir şeyler söylediler
anlatsana o kadar korkutucu mu yattığın yer
ama sakın duyduklarını bana söyleme
ilerliyorum ağaç sırtıma değiyor
fısıltı desem aklım ermez ama bir şey var
incenin incesi ay hali
eli belirsiz şefkatli eller
gecenin bir vaktinde bizi dinlerler
nerede ne kadar oyalandım bilmiyorum
bir hayli zaman gibi koca koca uzatmalar
anmalar anılar kıyılar evler
öylesine çabuk kayboldular ki
hangimizin öldüğüne karar veremedim
ama sen hiç şarkı söylemedin değil mi abla
perdelerden ve duvarların sıkıcılığından
bahsetsem çok sevinirsin
koşmak istediğinde koşamıyorsun
uçmak istediğinde baka kalırsın
sakın mutsuz olduğunu söyleme abla
yanılırsın.
5.0
100% (10)