Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Doğan Güneş
Doğan Güneş

Tut ki Konuşmanın Yasak Vakti/Saçlarını Salıver El Değmemiş Bir Şiir Gibi Geceye

Yorum

Tut ki Konuşmanın Yasak Vakti/Saçlarını Salıver El Değmemiş Bir Şiir Gibi Geceye

( 34 kişi )

12

Yorum

38

Beğeni

5,0

Puan

2969

Okunma

Okuduğunuz şiir 24.8.2013 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Tut ki Konuşmanın Yasak Vakti/Saçlarını Salıver El Değmemiş Bir Şiir Gibi Geceye

Tut ki Konuşmanın Yasak Vakti/Saçlarını Salıver El Değmemiş Bir Şiir Gibi Geceye

Tenim Baştanaşağı Fesleğen Kokar Durup Dururken
Rüzgardır Geçer Dedim/Gök,Kendi Halinde..

Dalgın zamanı gecenin..
Varlığın şüpheye yer bırakmayacak kadar cam kırığı
Vapurunu yolboyu hiç yalnız bırakmayan martılar gibi
en sadık zamanı gecenin..
Kal,Gitme! Yazılıp Temize Çekilmiş Bir Şiir Gibi Geldim..


Bir kente henüz ayak basmışken peşi sıra yollar,ağaçlar görmek,
durup bir çeşmede kana kana su içmek,üstelik bütün sevdiklerinle..
Vapurunu yolboyu hiç yalnız bırakmayan martılar gibiydik..
Yakıcı güneşi görüyorduk,rüzgarın serinliğini hissediyorduk en derinlerimizde..
Şarabın tadından önce içimizde binlerce semazene dokunuyorduk..
Sonra durmadan kırlangıçlar gibi bir kentten bir kente göç tutuyorduk..
Her birimiz gülüşümüzün kıyısına yerleştirmiştik düşlerimizi..
Gece oldumu hudut ihlalimizin keyfine diyecek yoktu otel odalarında..
Kente gelmeden kısa bir süre önce bir dostum anlatmıştı..
Beni görmüş düşünde..Yüksekçe bir tepenin yamacında bir taşın
üzerinde oturuyormuşum..Etrafta bir kaç meyve ağacı ve
bir o yana bir bu yana koşuşturan çocuklar varmış..
Dostum bütün bunları anlattıkça sevindim..Ne güzel değil mi,
bir insanın düşüne girebilmek..Sabırsızlıkla daha daha dedim..
Dahası yok dedi..Tepenin yamacında bir taşın üzerinde oturuyormuşum
ve etrafta çocuk sesleri,meyve ağaçları varmış..
Ne düşünüyordum acaba..Belki düşünmüyordum,birini
bekliyordum..Belki çocukların seslerine kulak kabartıyordum..
Belki de Smirna’da kaybettiğim pusulanın kadranı getirmişti
beni o tepenin yamacına..

Gelmiştim işte..
Her çocuk dùşlerine sıgdırabilsin diye masal sularında ıslanmak...
Hangi yolculuga tutunsan her an gidecekmiş gibi kapı ònùne bırakırsın bavulu.
Renkleri çiçekli bir etegin yırtmacına iliştiriyorum.Sóz yùzùgùnùn anlamını
sòylemek için bir şişe sùryani şarabı deviren gece! kuşatılmış şehirler kadar
coşkunsun yine..Üç yùz iki numaralı odadan yùz dòrdùncù oda’ya kadar bùtùn
alfabenin otopsisi yapılmıştır..Sonuç mu? Hava gùzel,bir yanım yanık toprak kokusu
bir yanım denize varır, şiir çıldırış saatinde, mektup kimsenin ùstlenemeyeceği karbeyazı dùş..
Öyle ışıltılı ki etraf şu an.pencereden dışarı uzansam omzumdan kadife bir dokunuşla
uzanırım kanepeye.


Kıyı’ya bir süre ara verip sessizce yerleşiyorum
odaya..Oda da,pencere yanına yerleştirilmiş eski
bir boyaynası..Kente vardığım ilk gece arayıp merak eden
Yusuf’a daha çok aynadan bahsedince hemencecik ince bir uslupla
sitem etmeye başlamıştı bana..Güldüm..Ben güldükçe öfkesi artıyordu..
’Ne yapıyorsun aynada’ deyince hiç,kendi içimden geçiyorum dedim..
Yusuf’un üslubu inceldikçe keyfime diyecek yoktu doğrusu..
Cumartesi sessizliğindeydim..Penceremin görüş alanında yıkık bir han.
Saat başı gelen soğuk çayın tadına aldırış etmeden kentin sesini
dinledim,yazdım..

Bu sabah kendimi gereksiz bir pazartesi gibi hissediyorum..
Öylesine doluydum ki,öylesine çaresizdim içimden..
Böylesi gülünç bir ortamda bir kitap okudum..
Bilgesu Erenus’un ’Gece’ sindeki kişiler gibi sevinçliydik aslında..
’Gece’ de kişiler insanı yargılamıyor..Hayatın koşullarında eyleyen,düşünen,
acı çeken,trajedisini yaşayan insanı anlatıyor..
O romanda kişiler yazarın tutsağı..Kuklası değildir..
Sanırım biraz ürkmüştüm romanı okurken..
Korkum,ileride ya bozulursa bütün bunlar diyeydi..
Üzülecektim de biliyordum..Eranus’un düşdünyasında
sevinçli,korkulu bir yolculuktu benimkisi..

Oysa korkularımız hep yanıbaşımızdaydı;

Çocukluğumda Reşat Nuri’nin bahçesinde sevgili eşi
Hadiye hanımla oturur,onun bitmek bilmez enerjisiyle
anlattığı anılarını dinlerdim..Hadiye hanıma anne diye
hitap ederdim..Küçüktüm,Annem ve Babam’dan habersiz
her fırsatta Hadiye annenin üç katlı,geniş bahçeli evlerine
gider merakla birazda tedirgince zile basardım..Çocuk aklımla
onun her an ölebilme ihtimalini düşünüp,zile basarken elimi
zilden çekmezdim..İsterdim ki nefes aldığım sürece oda yaşasın,Annem’de..
Hadiye Anne,camdan başını uzatıp gülümseyene kadar inatla
zili çalardım..Zira kendisi ileri bir yaştaydı ve yaşından kaynaklı
bir çok ciddi hastalıklarla baş ediyordu..
Onunla en sevdiğim anlar,eşinin özel odasındaki siyah beyaz
resimlerin her birinin anısını anlatmasıydı..Anlatırken kimi zaman üzünçlü,
kimi zaman da çocukça neşelenir yanağımı sıkardı..Oda’da ki koku
öylesine baş döndürücüydi ki sanki geçmiş güzel anıları
yaşıyordum o anda..
Annem Hadiye anneyle olan buluşmalarıma uzaktan destek
verirdi ve bundan büyük keyif alırdı..Gece oldumu bana Reşat Nuri’den
öyküler okurdu..Ve ben sabahı zor ederdim..
Şimdi işbilmezler Çalıkuşu’nu kadraja aldılar..Geçenlerde
sete uğrayayım dedim de gördüklerim karşısında bir kez daha
işbilmezlere karşı,sanat ve insanyokedicilere karşı mücadelenin
bilincini yükseltmemizin önemini kavradım..
Bundan sonra ne mi olacak? Olacak şu..Dizi önümüzdeki günlerde
yayına girecek çok kısa bir zaman sonra yardakçılar,yalakalar,
para-iktidar-kan emicileri diziyi öve öve bitiremeyecek.
İsim vermeyeyim şimdi ..... da gidip yeni gelin gibi başı önde
ellerini önde kavuşturup ödülünü alacak..Roman mı?
yine sanatı piyasaya bağlayanların ellerinde iğdiş edilecek..

10.24.Ağsts.2013

Koca bir mevsimi
kilometre levhasına dizdim
düşüme döktüm
kocaman bir mehtaplı gecede
yeni şiirle geldim
içim çekti
çay tadında
bir şarkıyla
yakılmış köyler aynasından geçip
bir ömrü denize atar gibi geldim
gece gündüze
hüzün coşkuya ne kadar benziyorsa
yelkovan akrebe
yağmur yağmura
o kadar benziyorum sana

Işıyan halenin gece sevda
yan komşumun balkon çiçekleri kokusunda
her göçü kalbime sayıp geldim
düş ve uçurtma
bir şehir bir şehire
zeytin dala
mektup postacısına ne kadar benziyorsa
o kadar benziyorum sana
sen neysen onu sevdim
susamış bir şiir gibi

Işıyan halenin gece sevda
birbirimizin içinden geçiyoruz sanki
ellerinden, gòzlerinden geçerken su oluyorum
ateş oluyorum kaçarken senden
sen bakma, her kent bir buluta şiir adar
hadi sen denizi topla okşaması için saçlarımızı
ardımda bıraktığım şehirleri yakarak geldim

Cumartesi’ye,
beni yeniden yarattıgı için

Bilirsin òmrù kısadır kimi yolculukların
kapı arkasında, pencere kenarında
kilometre levhasında
ayyùzlù mevsimlerin
varsayımsal panayırlarımız tuvalimizde
lehte hiç bilmedigimiz bir cografyada
aidiyetsiz kimliksiz
kirli sakallıydık
bilirsin
gece susarsa felakettir
hala rivayet sanan var mıdır
en gùzel Cumartesi açtıgını
narçiçeginin

-Sevmeler,özlemler,tepeden tırnağa hüzünler örgütlüyorum.
Militanlığım bu kadar-

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (34)

5.0

100% (34)

Tut ki konuşmanın yasak vakti/saçlarını salıver el değmemiş bir şiir gibi geceye Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tut ki konuşmanın yasak vakti/saçlarını salıver el değmemiş bir şiir gibi geceye şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tut ki Konuşmanın Yasak Vakti/Saçlarını Salıver El Değmemiş Bir Şiir Gibi Geceye şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Gule
Gule, @gule
28.8.2013 21:27:43
şehri bir sessizliktir almış gidiyor...seviyorum insanın huzurunu kaçıran, bu varla-yok görüntüsünü...gökyüzünün koordinatları değişmiş...bulutlar sigarasını tellendiriyor...yağmur desen paralı asker gibi yağdıracağı kurşunu sektiriyor ayağında...koca bir orduya yeter diyorum bu hüzün akşam akşam...ki yapılan dokuz kusurlu hareketlerden biri daha...

sonra diyorum ki ayaklarıma bu acıyla bu köye varılmaz...akşama yol verelim buna...sonra sesleniyor içerden öteki:

-çabuk acele et!..hüzünlerimizi kaçıracağız!-


demek oluyor bazen şiir...başköşeye yerini ayırtmış yıldızlı hikayesiyle beraber üstelik...

bu akşam da piyangodan hüzün çıktı be şair...

Hoşgeldin diyerek başımızın üstünde taşıyoruz...

sevgiyle...
aynadaki yüz
aynadaki yüz, @zuhreyildizi
25.8.2013 20:34:42
Ne güzel militanlardık eskiden biz
şiiri okurken kendimi zamana yabancı hissettim
olsa olsa bir muhacir şehirden geçen

kutlarım
A_zz_E
A_zz_E, @a-zz-e
25.8.2013 17:48:50
güzeldi, sonu bir o kadar derin...
Kalimera.
Kalimera., @kalimera-
25.8.2013 11:05:13
5 puan verdi


Çok beğendim şiiri.
En ufak bir aksama yok. Kurgusal bütünlük çok çok iyi.


Keyifle okudum doğrusu.


Kutlarım.

the life
the life, @thelife
25.8.2013 10:51:27
5 puan verdi
Ateş oluyorum kaçarken senden..........

aaahhhhhh aaah !
sertuğ
sertuğ, @sertug
25.8.2013 10:20:13
5 puan verdi
Tebriklerimle değerli şair'im.Sevgilerimle...
ŞÛRZAN
ŞÛRZAN, @s-rzan2
25.8.2013 08:10:16
ben sabah sabah bu şiirin girdabında kayboldum..allak bullak oldu yüreğimin zamanına kuytulanan mahseni..şimdi sarhoşluğa meyl eden her duygum derin bir serdengeçtiğe sürüklenir oldu...hikaye apayrı bir lezzet şiir ...ne demem lazım..muhteşem..
yüreğine sağlık şair..
karayasa
karayasa, @karayasa
25.8.2013 06:27:37
5 puan verdi
Cumartesi’ye,
beni yeniden yarattıgı için

Bilirsin òmrù kısadır kimi yolculukların
kapı arkasında, pencere kenarında
kilometre levhasında
ayyùzlù mevsimlerin
varsayımsal panayırlarımız tuvalimizde
lehte hiç bilmedigimiz bir cografyada
aidiyetsiz kimliksiz
kirli sakallıydık
bilirsin
gece susarsa felakettir
hala rivayet sanan var mıdır
en gùzel Cumartesi açtıgını
narçiçeginin

-Sevmeler,özlemler,tepeden tırnağa hüzünler örgütlüyorum.
Militanlığım bu kadar-
beğeniyle okudum. tebrikler...
SAYGILAR...
GÜLDEN KIR
GÜLDEN KIR, @guldenkir
25.8.2013 01:27:47
Tek kelimeyle söyleyeyim mi düşüncemi? Harikaydı... Her okuduğum yeni şiirde, şiirsiz bir dünya olur muydu diyorum. Olsaydı eğer, ben olur muydum? Olmazdım biliyorum... Saygılar.
Etkili Yorum
Sev_tap
Sev_tap, @sev-tap
24.8.2013 19:17:51
5 puan verdi
hikayeyi bitirip şiire geldiğimde, yarı baygındım...

şiiri bitirip, finale geldiğim de ise ölmüştüm...

-Sevmeler,özlemler,tepeden tırnağa hüzünler örgütlüyorum.
Militanlığım bu kadar-

ölmüştüm çünkü ruhumun bedenimden çekildiğini hissettim bir an bu sözle,

gözlerimde iki damla yaşla yeniden dirildim bir daha okuyunca bu sözleri,

ve bir daha, bir daha...derken, içimden yüksek sesle bağırdım,

daha ne olsun be şair daha ne olsun...!

sadece bu cümlenin hatırına hem ölünür, hem doğulur yeniden Doğan can,

ve bu sözü büyük bir pankarta yazdırıp, iki ucundan tutuyoruz iki elimizle,

ömrümüz de, özümüz de bu kadar işte bizim sloganlarımız eşliğinde...



hep var ol emi...sevgimle daima...
Sevay
Sevay, @sevay
24.8.2013 11:43:00
5 puan verdi
şiir kadar güzeldi şiiriniz,,,,ne çok duygu,düşünce,anlam yüklemişsiniz dizelere...ustaca kaleme alınmış, ustaca ,cesaretle dile gelmiş dizeler....

içtenlikle kutluyorum...
Etkili Yorum
Irmak Eriş
Irmak Eriş, @irmak-
24.8.2013 01:53:56
5 puan verdi
biliyorum sabah olacak yine de

bir şehir asılı kalırken, arka bahçemde

serçeler ve bataklar sızmışken

o koskoca mevsimi uğurlayan

bir çift el bulacağım

bir çift göz dökülecek uçurtmalardan

biliyorum sabah olacak yine de

sürmez matemi hiçbir gecenin

mehtap ne kadar şiir koksa da

ne kadar büyük olsa da coşkular

çocuklar hep çay tadında kalacak

saatleri yerinde saydıran

bir arnavut kaldırımı telaşında

yağmur yağacak sana çok benzeyen

ömrünün içinde açacak çiçekler

üstü alelacele kapatılacak bir şiirin

yine yağmur yağacak sana çok benzeyen

biliyorum sabah olacak yine de

şarkıları bir kentte unutacağım

denizini hiç bilmediğim

mavi bir yangın susacak içimde

her cumartesi yeniden ve yeniden

biliyorum, bu yolculuğa ömür biçilmedi hiç

ve biliyorum sabah olacak yine

biliyorum üşüyen bir cekete giydirecekler

önce ellerini... boynunu....

ve hiç bilmiyorum suskunluğu

kirli sakal en çok bize yakışacak

ve sabah olacak yine

ertesini hiç görmediğim

bir cumartesiye sızacağım

hiçbir ülkede adımız olmayacak

adım adının yanında hiç olmayacak

bir başka ceket üşüyecek yine

ve sabah olacak

hiç tanımadığımız bir sızıyla

yollara kimliklerimizi dökeceğiz

faal bir düşten geriye kalanlarız sadece

tut ki konuşmak yasak

ve saçlarında "militan mavisi tokalar"


© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL