1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1095
Okunma

hayata suskunca seyirci kalacağıma
avazım çıktığı kadar bağırır
böylece hayatı kendime seyirci bırakırım
ki
hayat benle dalga geçeceğine
ben hayatla dalga geçerim...........
gece sınırı olmayan zaman.......
yatağın aynasız kısmında
içi sararmış saatin horultusunu duyuyorum
göz/kapaklarıma değen ırmağın şırıltısında
duvardaki oynaşan tavşanda ruhum
geçitsiz sokağın huzursuzluğunu
iliklerime kadar hapset/mişim
ve hissediyorum
penceremin buğusunda oynuyor anılar....
yandaki kadının ayine çalan sesi
çıldırış/ın öteki yüzü sanki
örselenmiş kabustan arta kalan
bir et parçasının son isteği gibi....
kapı ardına kadar kilitli bir karanlık
ne bu yarası kanamalı gece
sarhoşlar acılarını kusarken kaldırımın geçmişine
sevimsiz bir öğüt verir gibi birbirlerine..
gece sınırın orta yerinde...
kuşluk vakti adlı meyhanenin duvarlarında
hiçbir şeyi olmayanların resimleri asılı
altlarında isimsiz şiir artıkları
ve masalarda hayali sohbetler var.
çalan müziğin melodisi
ölümün ölümünden sonraki gün
dışarısı felaketten esaret
ve mum ışığında aşk paylaşımları geçidi başlıyor...
gece sınırın bitişinde..
şimdi kartpostallara sığdırılmış bir şehrin
eski halinden bir parça insan getirdim
acısı hayali vaziyette
ama yüreğine kadar sancılar devrilen
aşk kadar yakıcı
aşk kadar mucize bu gece...
ve gece sınırın öteki tarafında!!!
5.0
100% (5)