Zaman ışığın kucağında ağlaşıyor
Güneş okşuyordu denizi kalbinden
Rüyanın vurgun denizinde boğulmuşum
Duymuyorum kalbimin hazan fırtınalarını

Bergüzar fotoğraflar hayalin hapsinde soluyor
Mahpushane bahçesinde şakırdayan havuz
Kalbimde dargın gönül şarkısı çalınıyor
Hazan dökülüyor koğuşun penceresinden

Lavantaların gözyaşları rüyanın kanserinde
Günbatımı kuşları zamanın hengâmesinde
Sonsuz ölümlere dalıyorum mahşerinde
Zaman yorgun kaderin pençesine takılmış

Kaderin yorgunluğu sürgün günlerime çökmüş
Bergüzar gülüşler uçurum çiçeklerinde
Denizin ıslıkları sargın yamaçları kuşatıyor
Gurbet sürgünün prangalarına demirlemiş

Mahpushane mektupları sürgün koğuşunda
Rüyanın defterinde hasretin yanıkları uçuşuyor
Gönül kasırgası sabrın hazan dönencesinde
Kaderin yamaçları zamanın kalbine düşmüş

Zamanın renkleri saçlarıma dökülmüş
Beyhude hülyasıyla kaderin gülüşleriyle
Feryat fırtınasındayım sürgün sevinçlerin
Yârin rüyalı sesinin sihrindeyim

Kalbin gönül uçurtmasındayım
Zamanın renkli gülüşleri filmlere sinmiş
Meltemli rüyalar kucaklaşmış tebessümlerle
Sahipsiz gülüşler kaderin sihrine kapılmış

Rüyanın prangaları kalbime demirliyor
Tutsak bakışlar beyhude aşklara kanıyor
Öksüz gülüşler sürgün gemisinde kavruluyor
Yorgun gözler kaderin kucağında