0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1302
Okunma

he canım
sordun madem
diyeyim usul usul
sana
şiirini yazayım yılların
gökyüzünün akşam laciverdinden düşüp
yanaklarının kadifesine sinen kokuna atfen
ya da
sol yanağının kibar çukurluğuna
ne kalmış
ne yok olmuş
sararmış resimlerden sual eylerim
senden neler
benden neler
gündüzleri yaşam
geceleri düşler
sanki
kolaymış gibi bir soluğa sığdırmak
dur
soluklanayım biraz
gülümsiyeyim
bakıp bakıp ardıma
çağırsam
gelir mi acep
o anlar
sessiz sevişmelerin
kaçamak bakışlara dantellendiği
anlar
zamanlar
ne yamandılar
değil mi
ne yaman
meğer şu sıralar
geçip gitmiş
bitmiş gibi zaman
duyguların en güzeli
yaşandıysa
an
salt o an
en güzeli bakışların
delip geçen göğüsleri
o an
şimdi
hayli müşkül bir zaman
yarar verir mi ki deşmek
yaşarken biz bize
yine yeniden birlikte
çürümüş köklerden filizlenir belki
teselli bulur
sürgünleri yoz kısır
meyvesiz değil midir geçmişin toyları
artık
yaşlı değil midir gövdeler
gelip geçer yine
yine kaçamaktır bakışlar
sözler
nefesler
lakin
yaprak bile hışırdatamaz
usul usul eser yeller
2 ağustos 2013
Denizli