0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
977
Okunma

manifestosu üç kuruş etmeyen Şempazenler
tutuşmuşum bir sigaranın ucundan düşen kül-
lüğün rögar kapağına eş pislik mezarlığında
meyveler yedim, oturdum üç kıt’alık bir lirik
şiire benzettim kendimi, odamı üç kanatlık
bir mendile kazıdım adımı, Adım Muhsin.
çarşambadan kalma bir jack daniels’in
kokuşmuş bir Fransızın koynunda ayılmışım.
güneşi görmediğim vakit, sigaramdan bir
duman alırım en jazz’lı dakikalarda, bir kız’a
aşık olmuştum o vakit. Notaları siktiğim anda
tutuşan bir kalbin en dobra bir nihilist’e
benzetme şeklini duyarsız olarak kabullenemiyordum.
saat yedi kırk iki. Duraksadım bir şiir beklerken
üstadın en acılı dikişlerini, acılarını
ve Tanrıdan düşen kelimeleri birer bıçak
gibi saplanmıştı en soluksuz dakikalarda,
tanrı, üç kuruş etmeyen bir beden yaratır
ve âşık olacağın kişi seni üç kuruşluk gibi harcar.
dünyayı yakmak istedim, beceremedim
önce kendimi yakmaya karar verdim. Zaman geçtik-
çe rahiplerin çenelerine düşen günahları
hissettim üzengime düşen bir
günah’a keman çalarken.
muhsin hıracan