22
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1649
Okunma
Şöyle bir düş ya da gerçek kapına;
Gözlerin değse günün mehtabına.
Gör gelen zat; zamanın bir tanesi;
Neşelenmez mi, gören kalp hanesi?
Hem gelen kutlu adem hem de sefir;
Muştuluklar getiren bir misafir.
Asra vursan, kaç asır geçti bakın;
Hatırın varsa bugünden de yakın.
Pek yürekten bak da çöz esrarını;
Dile gel, an Resul’ün Ensar’ını.
Kıssamız Hazreti Eyyüp zatına;
Sabihin sen de selâm ver adına.
Dönemin kâti inanmış kuludur;
Resulün çizdiği yol tek yoludur.
Beraber koştu fetihten fetihe;
Coşkusundan imrenir bir Fatihe.
Methedilmiş komutandır irade;
Yaşı geçmiş olmasından ziyade.
Yola düşmüş gücü sonsuz imanı;
Nihayet ol Asitan’dır limanı.
Çarpışır gönlüne düşmez kederat;
Yiğidin arzusu serkutlu berat.
Hangi hemdem böyle içten yakarır;
Şevki makbul görülür Hakk’a varır.
Yaradan insanı bir şekle göre;
Yaratır, amma; değer akla göre.
Hayatın her demi uğraş ve cihâd;
Ki; yemişler sana ancak vere tad.
Nice İslâm ehli İstanbul’a yâr,
Kim ki; bir kez ona yan baksa uyar!
Fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilün
_ _ / _ _ / _
28temmuz2013
Trabzon
5.0
100% (20)