8
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
2480
Okunma

...
beni gecenin ortasında bırak
dolunay olmalı ve mutlaka yosun tutmuş kaldırımlar
kızıl bir akrep sokmalı yalnızlığımdan
... ardında işbirlikçi yelkovan
on ikiye kur saatleri
(doğduğum saatte ölmeliyim)
sıyrılırken sen ayak bileklerimden düşmeliyim tepetaklak
yorgunuyum yamalı aşkların
tedavisiz bir hastalığın nekahat dönemindeyim,
kaç antidepresan yokluğunun g/izlerini silebilir gözlerimden
bilmiyor musun en çok göğüs uçlarından asılır acılar
aç bir bebek gibi çığlık çığlığa
tüm kılcal damarlarım davetkarken hüzne yataklığa
gözaltı halkalarımda milyonlarca
bağdaş kurmuş sen
muştusu hâlâ baharın,
kıyısında gün batımına daldığım gözlerin
ve dilin tetikçisi yüreğimde bir türlü sönmeyen; meşalelerin
dilbaz ve şımarık bir çocuksun sen
bense üvey bir vasi
hudutlarını nefretinle çizdiğin tek kişilik hücremin
üryan hakimi
kralsın evet
ben şaklabanca alkışlayan bir deli
bana farklı bir şeyler anlat
ti’ ye alınmamış hayatlar ve sokak jargonundan uzak olsun
veya bir şiir yaz gün yüzü görmemiş imgeler değil
masum ve duru hatta beyaz
sevi kokulu
ama cesur
ve mutlak mağrur
savurmasın kalemin
kayalıklarda nihayetlenmesin soluklarım
zaten sağ gösterip sol vuruyor yeterince hayat
mavi değil hep deniz
bir metropolde yaşamıyorum
kuzeye bakan bir manastırın taş duvarları ardında,
rahibe gibi
bir keşişi özlüyorum
cehenneme örüyorum hüznümü
cennetinde aşkın(ın)
(ah...zelil bir çocuk vardı içimde
Karanfil kokuluydu gamze çukurlarım
ölü toprağı serptin/iz gülüşlerime
ç/aldı/lar çocukluğumu yüzümden umut haramileri)
dedim ya
...şiir değil bu
sensizliği son kez giyinişim
tarlatansız bir kefen senin teğellediğin
bir nefeslik sıcaklık değil miydi istediğin
uzat hiç tutamadığım ellerini
ölümü(mü) avuçlarına üfleyeceğim
ayrılığı öperken alnından gururum
denizden gelen bir ıslık sesi uyandıracak seni.
avuçlarından düş(e)meyeceğim bir şiir daha,
ezberine kazınırken ölüm prömiyeri…
de_soulmate